İşgalci İsrailliler Batı Şeria’da "Yasa Dışı Yerleşim Noktası" Kurdu

İsrailli gaspçılar, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Halhul beldesine bağlı Nebi Yunus Tepesi'nde izinsiz yerleşime başladı. Filistinli yetkililer, bu adımın uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurguladı.

Eklenme Tarihi: 27 May 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 27 May 2025
İşgalci İsrailliler Batı Şeria’da "Yasa Dışı Yerleşim Noktası" Kurdu

Nebi Yunus Tepesi'nde Çadır Kurup Yerleştiler

Halhul Belediye Başkan Yardımcısı Halil eş-Şıtrit, bir Türk muhabire yaptığı açıklamada, bir grup İsrailli gaspçının Nebi Yunus Tepesi'nin zirvesine çadırlar kurarak yasa dışı bir şekilde yerleşim girişiminde bulunduğunu bildirdi.

Şıtrit, yerleşimcilerin beraberlerinde çeşitli ekipmanlar ve malzemeler getirdiklerini belirterek, “Bu kişiler, yüzlerce dönüm araziyi fiilen gasbetti. O bölgeler tamamen Halhul halkına ait ve büyük ölçüde zeytinliklerle kaplı alanlardan oluşuyor,” dedi.

"Batı Şeria’nın En Yüksek Noktası Seçildi"

Yerleşim noktasının, Batı Şeria’daki en yüksek tepeye kurulmasına dikkat çeken Şıtrit, “İsrail, bu tür uygulamalarla Filistin topraklarını fiilen ilhak etmeye çalışıyor. Bu eylemler, uluslararası hukukun açık bir şekilde ihlali anlamına geliyor,” ifadelerini kullandı.

Yasa Dışı Gasp Noktaları Genişliyor

Filistinli kaynaklara göre, 2024 yılı sonu itibarıyla Batı Şeria’da yaklaşık 770 bin İsrailli gaspçılar bulunuyor. Bu kişiler, İsrail’in farklı bölgelerinde kurulan 180 resmî yerleşim birimi ile birlikte 256 yasa dışı yerleşim noktasında konuşlanmış durumda.

Söz konusu yasa dışı yerleşimlerin 138’i, “çiftlik yerleşimleri” adı altında tarım ve hayvancılık faaliyetleri bahanesiyle kurulmuş durumda. Bu noktalar, İsrail hükümetinden bağımsız olarak, yerleşimciler tarafından izinsiz şekilde oluşturuluyor.

BM: Yerleşim Faaliyetleri Derhal Durdurulmalı

Birleşmiş Milletler, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü tüm gasp faaliyetlerini yasa dışı olarak değerlendiriyor. BM, bu uygulamaların, iki devletli çözüm sürecini baltaladığını ve bölgede kalıcı barışa zarar verdiğini belirterek, yıllardır yerleşim faaliyetlerinin derhal durdurulması çağrısını yineliyor.