İşgalci İsrail'den Uluslararası Yardım Kuruluşlarına Ruhsat İptali

İşgalci İsrail, Gazze ve Batı Şeria'da faaliyet gösteren 10'dan fazla uluslararası yardım kuruluşunun çalışma ruhsatını 1 Ocak'tan itibaren geçersiz sayacak. Aralarında Sınır Tanımayan Doktorlar'ın da bulunduğu kuruluşların faaliyetleri 1 Mart 2026'ya kadar sonlandırılmak zorunda.

Eklenme Tarihi: 30 Ara 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 30 Ara 2025
İşgalci İsrail'den Uluslararası Yardım Kuruluşlarına Ruhsat İptali

İşgalci İsrail'den uluslararası kuruluşlara ruhsat şoku

İşgalci İsrail yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteren 10'dan fazla uluslararası kuruluşun çalışma ruhsatlarını iptal etme kararı aldı. Karar, insani yardım kuruluşları arasında yer alan Sınır Tanımayan Doktorlar'ı (MSF) da kapsıyor. Kuruluşlara gönderilen resmi yazılarda, ruhsatların 1 Ocak 2025'ten itibaren geçersiz sayılacağı bildirildi. Ayrıca bu kuruluşların faaliyetlerini en geç 1 Mart 2026'ya kadar tamamen sonlandırmaları gerektiği vurgulandı.

Kararın gerekçesi açıklanmadı

İşgalci İsrail, alınan bu kararın ardındaki gerekçeyi henüz kamuoyuyla paylaşmadı. Ruhsat iptalleri, özellikle Gazze'de süren insani krizin derinleştiği bir dönemde geldi. Bölgede sağlık, gıda ve barınma hizmetleri sunan uluslararası kuruluşlar, yerel halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasında kritik rol oynuyor. MSF gibi sağlık odaklı kuruluşlar, hastanelerin kapasitesinin sınırlı olduğu bölgelerde hayati hizmetler sunuyor.

İnsanî yardım kuruluşları endişeli

Kararın ardından uluslararası yardım kuruluşları, bölgedeki faaliyetlerinin durdurulmasının ciddi insani sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu. MSF yetkilileri, ruhsat iptallerinin ardından sağlık hizmetlerinde ciddi boşluklar oluşacağını ifade etti. Benzer şekilde, diğer yardım kuruluşları da bu kararın Filistin halkı üzerindeki etkisinin tahmin edilenden daha büyük olacağını belirtti. Kuruluşlar, işgalci İsrail'den kararını gözden geçirmesini talep etti.

İşgalci İsrail'in bu adımı, uluslararası toplumun bölgedeki insani duruma ilişkin endişelerini artırdı. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kurumlar, insani yardım kuruluşlarının çalışmalarına engel olunmaması çağrısında bulundu. Bölgedeki insani krizin derinleşmesi, uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden bu coğrafyaya çevirdi.