Semra Kuytul Hocahanımın twitter üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde
Cumartesi gecesi geçirdiğim şüpheli kazadaki çöp arabası hakkında şüpheleri gidermek için görüntü vereceğim demiştim. Bazı görüntülere ulaştım, şimdilik bir kısmını paylaşacağım. Konuşanı böyle mi
susturacaklar!
Ayrıca aynı kaza ile ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Savcılığa yazdığım dilekçemi de buradan paylaşacağım. Neden kamuoyu ile paylaşıyorsun derseniz, muhtemelen bu konu kamuoyunun
vicdanında muhakeme edilecek!
Ben şüpheli bulduğum kazada 'önümüze çöp arabası çıktı' dediğimde senaryo diyenlere çöp arabasını gösterecem demiştim... Tutamayacağım sözleri vermemeye çalışıyorum.. Şimdilik sadece çöp arabasını
gösteriyorum..
Semra Kuytul Hocahanım, Adana Cumhuriyet başsavcılığına gönderdiği ve olayı anlattığı dilekçeyi twitter üzerinden paylaştı.
İşte o dilekçe;
Cumhuriyet Başsavcılığına Dilekçem
Adana Cumhuriyet Başsavcılığına Dilekçemdir
4 Şubat Pazar günü saat: 00.25 civarında başıma gelen ve bende oldukça şüphe uyandıran bir olay hakkında araştırma yapılmasını talep ediyorum.
Olay şu şekilde gerçekleşti.
Saat 00.20 civarı Eşimin yeğeni ile evimden çıktım onların evine doğru hareket ettik. Şoför Eşimin yeğeniydi. Ben de onun yanında ön sağ koltukta oturuyordum. Önümüzde bir taksi seyretmeye
başladı. 150 m kadar ilerde dörtyol vardı. Kavşağa yaklaştığımızda taksi çok bariz yavaşladı ve kavşağı geçti onun hemen ardından kaldırım kenarlarını süpüren bir çöp arabası yolun ortasına doğru
ilerlemeye başladı. Önümüzü kapatmıştı biraz yavaşladık onun arkasından geçerken sağ taraftan benim oturduğum kapıya bir araç şiddetle çarptı. Araç kırmızı ışıkta geçmişti.
Olay gerçekleştiği anda oraya gelen beyaz bir araçtan inenler bizim araçtan çıkmamıza yardım ettiler ve biri bana “polisi aramayın” dedi. Bende “neden” dedim. “Aranızda fotoğraf çekip ayrılın
daha kolay olur” dedi. Bende “böyle büyük bir kaza da bir araç pert olmuş nasıl 155 çağrılmaz” dedim. O zaman “iyiyseniz ambulans çağırmayın” dedi. Bende bu duyarsız müdahaleye sinirlendim ve
“nereden bileyim bir şeyim var mı belki de beyin kanaması geçiriyorum” dedim. O esnada orada toplanan yaklaşık on kişinin hiçbirinin normal vatandaş tavrı göstererek polisi ve ambulansı aramaması
çok dikkatimi çekti. Sonra yine bana şüpheli gelen birisinin ‘araçta bir akıntı var mı patlama olabilir’ gibi sözler söyleyerek aracın içini aradığına da şahit olduk. Ayrıca şöyle bir detay daha
var ki bu o esnada en çok dikkatimi çeken şeydi: Kazadan biraz sonra, bize çarpan araç istikametinden gelen bir polis aracı böylesine şiddetli bir kazanın yanından gelip geçti ve durmadı.
Ben o esnada bunları farkettim ama olayın şoku ile şüphelenmedim. Eve gidip düşünmeye başlayınca olayın detaylarındaki olağan dışı haller bende şüphe uyandırdı.
Bu olayın organizeli bir şekilde planlanmış bir suikast girişimi olduğundan şüpheleniyorum.
O bölgedeki kamera kayıtlarının incelenmesini, çöp arabası ve cady marka beyaz aracın araştırılmasını, hatta olayın ilk saniyesinde yanımıza gelen beyaz aracın plaka tespitinin yapılmasını talep
ediyorum.
Suikast girişimi şeklinde düşünmemin bu bulgularımdan başka bir sebebi daha var ki; Eşim Alparslan Kuytul’un Türkiye gündemine dair bazı konularda açıklamalar yaparak görüşünü beyan
etmesi sebebiyle daha önce de tehditler almış olması ve şu anda da gözaltında olmasıdır. Gözaltında olan birisi için eşine suikast girişimi yapılmasının psikolojik baskı yaratacağı gayet açık bir
durumdur.
Şu anda gözaltında olan Eşim Alparslan Kuytul’un, çocuklarımın ve benim hayatlarımızın tehlikede olduğu düşüncesiyle bu olayın aydınlatılmasını tarafınıza arz ederim.
Saygılarımla
Semra Kuytul