ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’ın Fordow Nükleer Tesisi’ne yönelik sınırlı bir askeri saldırıyı değerlendirdiği iddiaları, Washington’da yeni bir kriz senaryosunu gündeme taşıdı. İran’ın nükleer faaliyetlerini durdurmayı amaçladığı öne sürülen bu girişim, askeri çevrelerde ve uluslararası analistlerde ciddi bir “görev sapması” endişesi yaratmış durumda.
Netanyahu Rejim Değişikliğine Göz Kırptı
İşgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Fox News’e verdiği demeçte, İran rejiminin “çok zayıf” olduğunu belirterek “bu dönemde harekete geçmek İran halkının kararıdır” ifadeleri, Trump yönetiminin niyetinden öteye geçen bir beklentiyi ortaya koydu: rejim değişikliği.
Uzmanlara göre, Trump’ın operasyon önerisi resmi olarak “sınırlı bir askeri hamle” şeklinde tanımlansa da, İsrail’in stratejik çıkarları bu hamlenin daha kapsamlı sonuçlar doğurmasına yol açabilir.
Görev Sapması Riski: Irak ve Libya Uyarısı
ABD’nin 1986’da Libya, 2003’te Irak ve 2011’de yine Libya’ya yaptığı müdahaleler, “sınırlı operasyon” söyleminin nasıl uzun soluklu çatışmalara dönüştüğünü hatırlatıyor. Pulitzer ödüllü gazeteci Tom E. Ricks, “Fiasco” adlı kitabında bu durumu şöyle özetliyor:
“Bir savaşa başlamak, çıkmaktan her zaman daha kolaydır. Hedefler belirsizleştiğinde görev tanımı kayar ve savaş başka bir yöne evrilir.”
İran gibi güçlü bir askeri ve istihbarat kapasitesine sahip bir ülkeye yönelik herhangi bir saldırının, yalnızca hedef alınan alanlarla sınırlı kalmayacağı, Bölge çapında radikal sonuçlar doğurabileceği değerlendiriliyor.
ABD-İsrail Askerî İşbirliği: Derinleşen Bağımlılık
İşgalci İsrail’in İran’a yönelik geniş çaplı bir operasyonda ABD’nin askeri kapasitesine—özellikle “Bunker Buster” bombalarına ve B-2 stratejik bombardıman uçaklarına— duyduğu ihtiyaç biliniyor. Netanyahu'nun açıklamaları, İsrail’in ABD desteğiyle yürütülecek bir operasyonun İran rejimini sarsabileceği beklentisini yansıtıyor.
Ancak Pentagon içindeki bazı kurmaylar, İran’a yönelik olası bir saldırının bölgesel savaşlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Körfez ülkeleri, Lübnan’daki Hizbullah, Irak’taki Şii milisler ve Yemen’deki Husiler, İran’la organik bağları nedeniyle krizi derinleştirebilir.