Gazze, İsrail’in uyguladığı sıkı kuşatma ve saldırılar nedeniyle ağır bir insani krizin eşiğinde bulunuyor. Son bir gün içinde açlık nedeniyle yaşamını yitiren Filistinliler arasında dört çocuk da yer alıyor. Bölgede temel yaşam kaynakları olan su, ilaç ve hijyen malzemeleri giderek tükeniyor.
King’s College London’dan savunma alanı uzmanı Robert Geist Pinfold ile Katar merkezli Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi araştırmacısı Ihab Maharmeh, gelişmeleri değerlendirdi. Pinfold’a göre, İsrail’in hedefleri arasında, Gazze’deki durumun o denli ağırlaşması var ki, uluslararası kamuoyu sonunda İsrail’in koşullarını kabul etmek zorunda kalacak. Diğer bir senaryoda ise bölge halkı, güneye, Sina Yarımadası’na doğru göç etmeye zorlanacak ve böylece Gazze’nin büyük ölçüde boşaltılması sağlanacak.
Pinfold, bu politikaların bilinçli olarak kaos ve kötü idare ile yürütülme ihtimalinin bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca, İsrail’in bazı eleştirmenler tarafından yerinden etmeyi andıran uygulamalarının “toplama kampı” benzetmesiyle tarif edildiğini söyledi.Analistler, İsrail’in “insani şehir” projesinin, Gazze’deki yaşam şartlarını kasten zorlaştırarak bölge sakinlerinin göç etmeye yönlendirilmesini amaçladığını belirtiyor.
Maharmeh, Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulduğunu, bu hareketin özellikle Morag Koridoru ile Gazze sınırlarının güney taraflarına doğru yoğunlaştığını ifade etti. Ayrıca, yaklaşık 600 bin kişinin Gazze'nin güney bölgesine yerleştirilmesini hedefleyen planın, "insani şehir" adı altında maskeleyerek uygulandığını vurguladı.
Uzmanlar, İsrail’in açlık politikalarının bilinçli şekilde insani krizi derinleştirdiğini ve yardım kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesinin kitlesel yoksulluğa neden olduğunu vurguluyor. Bölgedeki insani yardım dağıtım mekanizmalarının oluşturduğu yapının da bu stratejinin bir parçası olduğu belirtiliyor.