Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Ocak 2026 itibarıyla çocukları internetin ve sosyal medyanın zararlı etkilerinden korumayı amaçlayan kritik bir düzenlemeyi gündemine almaya hazırlanıyor. Özellikle 16-17 yaş grubundaki çocukların hızla kumar bağımlılığına sürüklendiği ve yasa dışı bahis sitelerinin ciddi bir risk oluşturduğu tespiti üzerine ilgili kurumlar harekete geçti.
Yasa Dışı Bahis ve Kumara Karşı Kapsamlı Önlem
Hazırlanan taslak düzenleme, öncelikli olarak çocukların güvenliğini tehdit eden unsurlara odaklanıyor.
Sanal Bahis ve Kumar Engeli: Yasa dışı sanal bahis sitelerine erişimin tamamen engellenmesi hedefleniyor.
Oyunlardaki Bağımlılık Riski: Çevrim içi ödüllü oyunlar ve özellikle "sürpriz kutu/ödül sandığı" gibi yöntemlerle çocukları kumara yönlendiren uygulamalara ve sitelere erişim engellenecek. Uzmanlar, bu sistemlerin önce para kazandırma vaadiyle başlayıp, ardından sürekli kayba yol açan bir bağımlılığa dönüştüğüne dikkat çekiyor.
15 Yaş Altına Kesin Sosyal Medya Yasağı
Taslağın en çarpıcı maddesi, 15 yaş altındaki çocukların sosyal ağ sağlayıcılarda kesin olarak hesap açmasına ve hizmet almasına izin verilmeyecek olması.
Ayrıca, 18 yaş altı tüm gençlerin sosyal medya ve sanal bahis sitelerine erişimine biyometrik yöntemlerle kısıtlama getirilmesi planlanıyor. Sosyal ağ sağlayıcılarına ise; yaş doğrulama sistemlerini zorunlu hale getirme, zararlı içeriklere karşı etkili filtreleme altyapıları kurma ve düzenli raporlama yükümlülüğü getiriliyor.
Tehdit Büyük: Denetim ve Psikolojik Riskler
Yetkili kaynaklar, internetin yalnızca yüzde 3’ünün denetlenebilir olduğunu, geri kalan devasa bir kısmın ise kontrolsüz tehditler barındırdığını belirtiyor. Çocukların karşılaştığı riskler, sadece sanal kumarla sınırlı değil:
Tanımadığı Kişilerle İletişim: İnternete erişimi olan her 10 çocuktan 6’sı, her gün tanımadığı kişilerle iletişim kuruyor. Bu kişilerin, sandıklarından farklı yaşta ve amaçta yetişkinler olabileceği vurgulanıyor.
Psikolojik Etkiler: Dünya Sağlık Örgütü verileri, sosyal medya kullanımının ergenlerde depresyon riskini yüzde 35 artırdığını gösteriyor. Türkiye’deki ergenlerin yüzde 60’ından fazlası, "Sosyal medyada başkalarının hayatıyla kendimi karşılaştırıyorum" görüşünü dile getiriyor.
Bu düzenleme ile birlikte, çocukların hem yasa dışı finansal risklerden hem de sosyal medyanın oluşturduğu psikolojik baskıdan korunması amaçlanıyor.
