Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), ABD yönetiminin mahkemede görev yapan iki yargıca yaptırım uygulama kararına sert ifadelerle karşı çıktı. Mahkeme tarafından yapılan açıklamada, söz konusu adımın bağımsız bir uluslararası yargı organını hedef aldığı belirtilerek, bunun hukukun üstünlüğüne doğrudan zarar verdiği kaydedildi.
UCM açıklamasında, devletlerin oylarıyla seçilen yargıç ve savcıların hedef alınmasının yalnızca ilgili kişileri değil, tüm uluslararası hukuk düzenini olumsuz etkilediği vurgulandı. Yargı mensuplarına yönelik baskı ve tehditlerin küresel adalet mekanizmasını zayıflattığına dikkat çekildi.
ABD’nin kararına Birleşmiş Milletler’den de tepki geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yaptırımların endişe verici olduğunu belirterek, yargı bağımsızlığının korunmasının uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti.
Hollanda Dışişleri Bakanı David van Weel ise ülkesinin UCM’ye desteğinin tam olduğunu vurgulayarak, mahkemenin görevini hiçbir siyasi baskı altında kalmadan sürdürmesi gerektiğini söyledi.
Öte yandan, işgalci rejimin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Danny Danon’un, ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya yaptırımlar nedeniyle teşekkür etmesi dikkat çekti. Danon, UCM’yi “siyasallaşmakla” suçlayarak, uzun süredir işgal basınında dile getirilen söylemleri yineledi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise yaptırım uygulanan yargıçların, Gazze’de işlenen suçlara ilişkin soruşturmalarda mahkemenin yetkisini reddetme talebine karşı oy kullandıklarını açıkladı. Rubio, UCM’nin ABD ve işgalci rejim vatandaşlarını yargılama girişimlerini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
Söz konusu yaptırımların, mart ayında iki yargıç ve iki savcıya yönelik alınan benzer kararların devamı niteliğinde olduğu belirtildi. UCM Başkanı Tomoko Akane, daha önce yaptığı açıklamalarda, bu tür yaptırımların yargı mensuplarının özel yaşamlarını dahi etkilediğini ancak mahkemenin hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğini dile getirmişti.
Bilindiği üzere UCM, Kasım 2024’te işgalci rejim başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama kararı çıkarmış, yapılan itirazları da reddetmişti.
Washington’un son hamlesi, bu sürecin ardından uluslararası adaletin işleyişine yönelik yeni bir baskı girişimi olarak değerlendiriliyor.