Furkan Eğitim ve Araştırma Derneği’nin Ankara’da bulunan binalarının aylar önce alınan mühürleme kararının mahkeme tarafından iptal edilmesini değerlendiren Alparslan Hoca, süreci baştan sona ayrıntılı biçimde anlattı. Alparslan Hoca, kararın “hukuksuz, keyfi ve tamamen siyasi” olduğunu vurgulayarak hem idari uygulamaları hem de valilik sürecindeki yetki hatalarını gündeme taşıdı.
Bu nasıl bir mantık?
Alparslan Hoca, mühürlemeye gerekçe olarak sunulan iddiaların akıl dışı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“4-5 ay önce dernek binamızı mühürlediler. Gerekçeleri şu: ‘Burası dernek olmaktan çıkmış, lokal olmuş.’ Bizi neye dayanarak lokal saymışlar? Yerde halı varmış. Biz namaz kılıyoruz, tabii ki halı olacak. Kürsü varmış; sohbet edilen, ders yapılan her yerde olur. Plastik sandalye varmış, ayakkabılık varmış… Bunları delil gibi sunup ‘burası lokal’ diyorlar. Bu nasıl bir mantıktır?”
Bu gerekçelerin Türkiye’deki tüm derneklerin kapatılmasına yetecek kadar absürt ve tehlikeli olduğunu söyleyen Alparslan Hoca:
“Her dernekte sohbet yapılır, bayramlaşılır, çay içilir, ders verilir. Bu mantıkla ülkedeki tüm dernekleri mühürleyebilirsiniz” dedi.
Derneği kapatmadık diyorlar ama fiilen kapattılar
Valilik tarafından gönderilen yazıda “derneğin kapatılmadığının” ileri sürüldüğünü belirten Alparslan Hoca, bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını söyledi:
“‘Biz derneği kapatmadık’ diyorlar. Peki mühürlenen yer neresi? Derneğin tek adresi! Tek kapısı! O kapıyı kapattın mı, derneği fiilen kapatmış oluyorsun. ‘Kapatmadık’ derken yalan söylüyorlar.”
Lokal bahanesi içki satılan yerler içindir; bizimle ilgisi yok
Lokal izninin neden gerektiğini hatırlatan Alparslan Hoca:
“Lokal izni içki satıldığı içindir. Okula ve camiye mesafe şartı vardır, 18 yaşından küçüklere yasaktır, üye olmayan giremez. Çünkü içki vardır. Bizim dernekte böyle bir şey yok. O hâlde nasıl lokal diyorsun? Bu tamamen bahanedir.”
Ayrıca “Üye olmayanlar derneğe giriyor” şeklindeki gerekçenin de hukuken karşılığı olmadığını belirtti:
“Bir insan derneği önce tanır, sonra üye olur. Türkiye’de hiçbir derneğin kapısında ‘Üye olmayan giremez’ yazmaz.”
Vali yardımcısının böyle bir yetkisi yok; mahkeme bunu tespit etti”
Mahkeme kararının temel gerekçesine değinen Alparslan Hoca, mühürleme kararının yetkisiz kişi tarafından imzalandığını söyledi:
“Lokal mühürleme yetkisi yalnızca valiye aittir. Vali Ankara’da olduğu hâlde, işlemi vali yardımcısı imzaladı. Mahkeme de yetkinin valiye ait olduğunu belirterek kararı iptal etti. Usul hatası o kadar açıktı ki, hâkimler olaya girmeye bile gerek görmeden kararı bozdu.”
Bu işlerin vali yardımcıları üzerinden yürütülmesi tesadüf değil
Alparslan Hoca, Türkiye’de yıllardır uygulanan bir yönteme dikkat çekti:
“Devletin içinde İslam düşmanı bazı yapılar, valilerle değil, vali yardımcılarıyla iş yapar. Çünkü valiler imza atmaktan çekinir, sorumluluk ağırdır. Hapishanelerde de müdür değil, ikinci müdür zulmeder. Aynı sistem burada da devreye sokulmuş.”
133. kez Allah bizi mahcup etmedi
Mahkeme kararının kendileri açısından bir kez daha hakkın tecellisi olduğunu belirten Alparslan Hoca:
“Bunu da sayarsanız 133. kez Allah bizi mahcup etmedi. Her defasında hak yerini buluyor. Galip gelen Allah’tır.”
Derneği kapatsalar da davamız durmaz
İptal kararının uygulanması gerektiğini hatırlatan Alparslan Hoca, yetkililerin kötü niyetle süreci uzatmaya çalışabileceğini belirtti:
“Karar kesinleşmiştir, uygulanmalıdır. Ama istinafa götürüp aylarca daha kapalı tutmak isteyeceklerdir. Ne yaparlarsa yapsınlar, derneği kapatsalar bile biz faaliyetlere devam ediyoruz. Çatlasalar da patlasalar da devam edeceğiz.”
Hukuksuzluğu hukuk boşa çıkardı
Alparslan Hoca, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye’de hukukun nasıl devre dışı bırakıldığını herkes görüyor. Ama bütün engellemelere rağmen hak her defasında ortaya çıkıyor. Biz yolumuza devam edeceğiz. Hakikat mühürlenemez.”