Gazze için düzenlenen basın açıklamasında Türkiye’nin pasif tutumunu eleştiren Alparslan Kuytul Hoca, bazı ülkelerin İsrail’le ilişkilerini tamamen kestiklerini ve silah ambargosu uyguladıklarını hatırlattı:
“O mitingde söylediğim İspanya, İngiltere, İtalya, Fransa, Şili gibi devletlerin dışında Slovenya, İsrail ile silah ihracatını, ithalatını ve nakliyatını yasakladı. O zaman Kanada yoktu. Kanada’yı da buna eklemeliyiz. Kanada Başbakanı ‘Silah sevkiyatını durdurduklarını, Filistin’i tanıyacaklarını’ daha sonra açıkladı.”
“Avustralya Savunma Bakanı ‘Bebekleri beyaz fosforla yakan bir rejime silah ihracatına izin vermeyeceğiz. Bu savunma değil barbarlıktır’ dedi. O ülkelere Slovenya ile Avustralya eklendi. İspanya, Belçika, Kanada, İngiltere, İtalya, Fransa, Şili’ye bunlar da eklendi.”
“İsrail’le diplomatik ilişkilerini kesen Bolivya, Kolombiya, Nikaragua, Brezilya devletlerinin yanına Hollanda eklendi. Hollanda hükümeti de ‘Gazze’de etnik temizlik çağrısında bulundukları gerekçesiyle işgalci İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı ve Maliye Bakanı’nın ülkeye girişini yasakladı.’”
Dünyanın birçok yerinde somut yaptırımlar hayata geçirilirken Türkiye’nin sadece sözde kaldığını söyleyen Alparslan Kuytul Hoca, hükümetin bu pasifliğini sert sözlerle eleştirdi:
“Yapılan alçaklığı görünce somut adımlar attılar. Artık kemiği görünen çocukları, bebekleri görünce Trump bile ‘Gerçek bir kıtlık var. Bebekler gerçekten ölüyor’ demek zorunda kaldı. Birçok devlet laf değil, somut adım attı. Türkiye yalnızca laf üretiyor, başka bir şey yaptığı yok.”
“Şimdiye kadar ‘Biz somut adımlar atarsak birçok devlet bize ambargo uygular’ gibi yalanlara sığınanlar şimdi neye sığınacaklar? Bütün devletler artık İsrail’e yaptırım uyguluyor. ‘Filan ve filan bakanların ülkemize girişi yasaktır. Bunlar teröristtir. Ülkeye girişini yasaklıyoruz’ diyorlar. Türkiye bunu bile söylemedi.”
“‘Filan, filan, filan, filan bakanlar, hattı zatında tüm İsrail hükümetinin ülkemize girişi yasaktır’ demedi. Büyükelçiyi çağırıp ‘Bundan sonra İsrail’le hiçbir diplomatik ilişki kurmayacağız’ demedi. Hollanda kadar bile olmadı.”
Avrupa ve Amerika Rezil Oldu
Filistin’i resmen tanıma kararı alan ülkelerin artması üzerine konuşan Alparslan Kuytul Hoca, bu devletlerin mecburen adım attıklarını ve Türkiye’nin bu konuda bile sessiz kaldığını dile getirdi:
“Filistin’i tanıma sözü veren devletlerden Fransa bile Filistin’i tanıyacağını söyledi. İngiltere Filistin’i tanıyacağını söyledi. 10 kadar daha devlet Filistin’i tanıyacaklarını söylediler.”
“Yalnız burada şunu belirteyim. Bu Filistin’i tanıyacaklarını söyleyen devletler Fransa, İngiltere ve Kanada da dahil bunların bir kısmı birtakım şartlar koştular. Hamas’ın silahsızlandırılması gibi bazı şartlar koştular. Bu ülkeler aslında ne yapmaya çalışıyorlar?”
“Avrupa ülkelerinden birçoğu Filistin devletini tanıyacağını, iki devletli bir çözümü istediklerini ve hatta yardım göndereceklerini açıkladılar. Türkiye yardım göndereceğini bile açıklamadı. Artık herkes ‘Yardım göndereceğiz’ diyor. Türkiye bunu bile söylemiyor.”
“Eskiden ‘Tüm dünyayı karşımıza almayalım. Avrupa’yı, Amerika’yı karşımıza almayalım’ diyorlardı. Şimdi onlar da ‘Yardım edeceğiz’ diyorlar. Türkiye hâlâ söylemiyor.”
“10 kadar Avrupa devletinden bazıları Eylül ayında Filistin’i resmen tanıyacaklarını ilan etmelerinin arkasında ne var? Zor duruma düştüler. Rezil oldular.”
Alparslan Kuytul Hoca, Avrupa ve Amerika'nın son dönemde Filistin’i tanıma yönünde attığı adımların samimiyetsizliğine dikkat çekerek, bu ülkelerin geçmişteki sessizlikleriyle gerçek yüzlerini ortaya koyduklarını vurguladı:
“Ben defalarca söylemiştim. ‘Avrupa’nın ve Amerika’nın hiçbir insani ve ahlaki değerinin olmadığının delili, İsrail’in katliamlarına sessiz kalmalarıdır’ demiştim. Şimdi çizilen imajlarını, bozulan imajlarını düzeltmeye çalışıyorlar. Biz medeni toplumlarız, demeye çalışıyorlar.”
“Eğer bu devletler gerçekten insani ve ahlaki değerlerinden dolayı bu tavrı koymuş olsaydılar olayların ilk başında bu tavrı koyarlardı. Bu İsrail 77-78 yıldır böyle. İsrail’i tanımazlardı. İsrail ilk defa zulmetmiyor. Belki bu kadar ağırını ilk defa yapmış olabilir ama oldubitti zaten zulmediyordu.”
“1947 hatta 1942’den beri Yahudi çeteleri köyleri basıp orada Filistinlileri sürdüler. En azından 1947’den beri İsrail’in ne yaptığı ortada. Bu devletler eğer gerçekten insani ve ahlaki değerlere sahip olsaydılar bir kere Birleşmiş Milletlerde ‘Filistin topraklarının %50’sini İsrail’e vereceğiz’ demezlerdi. Hangi hakla bunu yaptılar? Kimin malını kime veriyorsunuz?”
“Siz hangi yetkiyle Filistin topraklarını İsrail’e verdiniz? 1947’de Birleşmiş Milletler’de böyle karar aldınız. İsrail sürekli zulmediyor. Bugüne kadar neden İsrail’e hiçbir şey yapmadınız? En son hadisede 7 Ekim 2023’ten beri 22 ay oldu yaklaşık, 2 senedir susuyorlar.”
“61 binden fazla şehit, şehitlerin 20 bin civarında olanı bebek, çocuk ve bir o kadar da kadın, yaşlı insanlar. Eğer insani ve ahlaki değerleri olduğu için bugün Filistin’i tanımaya karar vermiş olsalardı, 2 yıldır İsrail’i desteklemezlerdi. İsrail’e her silahı verdiler. Bu silahları vermezlerdi.”
“İsrail bugün mü zulmediyor ki? İsrail 77-78 yıldır zulmediyor. Hadi o kadar geriye gitmeyelim, son olaya bakalım. 2 yıldır zulmediyor. 2 yılda 20 bin civarında çocuğu ve kadını katletti, savaşanları değil. Gücü çocuklar ve kadınlara yetiyor. Havadan bombayı atıyor, herkesi paramparça ediyor. Bu devletlerin eğer insani ve ahlaki değeri olsaydı buna izin vermezlerdi.”
Tüm Dünya Batı Medeniyetinden Nefret Etti
Batı’nın iki yüzlülüğünün ifşa olduğunu belirten Alparslan Kuytul Hoca, İsrail’i kınama yarışına giren ülkelerin artık güven kaybettiğini ve Türkiye’nin de bu güveni tamamen yitirdiğini ifade etti:
“Şimdi medeniyetleri sorgulanıyor. Bundan kurtulmak için ‘Biz de İsrail’i artık kınıyoruz’ demeye başladılar. Çünkü tüm dünya Batı medeniyetinden nefret etti. Tüm dünya Batı’nınkinin medeniyet olmadığını gördü. Tüm dünya hiçbir insani ahlaki değerlerinin olmadığını gördü.”
“Şimdi ‘Filistin’i tanıyacağız’ diyerek imajlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Artık geçti. Şu saatten sonra hangi devlet Filistin’i tanırsa tanısın kıymeti kalmadı. Şu saatten sonra Türkiye Filistin’e yardım malzemesi de gönderse artık hiçbir kıymeti kalmadı. Türkiye de ne olduğunu gösterdi. Türkiye hükümeti de ne olduğunu gösterdi.”
“Sadece yalancı oldukları ortaya çıktı. Müslümanların hamisi olmadıkları, sadece insanların gazını aldıkları ortaya çıktı. Şu saatten sonra tüm dünya zaten ‘yardım edelim’ diye bas bas bağırıyor. İş bu noktaya geldikten sonra Türkiye yardım gönderse de artık imajını kurtaramaz. Türkiye hükümeti tarihe böyle geçti.”
Hükümeti Savunanlar Menfaat Peşinde
Türkiye’nin Gazze konusunda sessiz kalmasını savunan kişilerin menfaat temelli hareket ettiğini belirten Alparslan Kuytul Hoca, hükümetin gizli yardım yaptığı iddialarını da inandırıcı bulmadığını dile getirdi:
“Bazı hükümeti savunan, borazanlık yapan yaltakçılar var. Ne gibi menfaatler elde ediyorlarsa hepsinin bir menfaati var. O menfaatlerin hürmetine savunmalar yapıyorlar.”
“‘Hükümet gizli gizli yardım ediyordur. Siz bu işleri bilmezsiniz’ diyorlar. Devletlerin bazı şeyleri gizlidir, doğru. Biz bilmeyebiliriz. Ebu Ubeyde de mi bilmiyor? Hamas’ın liderleri de mi bilmiyor?”
“Hadi biz bilmiyoruz. Mesela cemaatimize bir yardım olsa ben bilmem mi? Böyle bir şey olabilir mi? Nasıl bilmezler? Türk devletinin, hükümetinin gizli gizli yardımları varsa bunu bilmemeleri mümkün değil. Onlar da Türkiye’ye teşekkür etmiyor.”
Alparslan Kuytul Hoca, Hamas liderinin Türkiye’ye geleceğine dair haberleri değerlendirdi. Bu ziyaretin gerçek bir yardım arayışıyla değil, Türk hükümetinin halkı aldatma çabasıyla gündeme geldiğini vurguladı:
“Yeri gelmişken şunu söyleyeyim. Hamas liderinin Türkiye’ye geleceğine dair bir haber okudum. Eğer Türkiye'ye gelip ‘Bizi yardımsız bıraktınız, sizden Allah katında davacıyız’ diyecekse bunun için geliyorsa buyursun gelsin. Eğer Türk hükümetinden yardım istemeye geliyorsa yazıklar olsun! Bu hükümetin yardım etmediği, etmeyeceği ortadadır.”
“Türkiye devleti ya da hükümeti Filistin’i tamamen terk ettiği için, bundan dolayı son aylarda çok eleştiri aldığı için Hamas liderini davet ederek milleti kandırmaya çalışıyorlarsa, ‘Biz Hamas’la görüşmeler yapıyoruz’ diyeceklerse Hamas lideri gelmemelidir.”
“Protesto etmelidir. ‘Siz bize zerre kadar yardımcı olmadınız, sadece kameralara yalan söylediniz. Milletinizi aldattınız. Hiç de yardımcı olmadınız. Hangi yüzle bizi çağırıyorsunuz? Bizi mi kullanacaksınız?’ demeli. ‘İnsanlar; hükümet Hamas’la görüşüyor. Demek ki Hamas hükümeti seviyor, hükümet gizli gizli yardım ediyor. Hamas’ın lideri gelip görüşüyor’ dedirtmek için beni davet ediyorsunuz. Gelmiyorum! Bizi kullanmanıza müsaade etmeyeceğim’ demeli.”
“Ya da Hamas’ın silahsızlandırılması meselesi için çağırdılarsa ‘Gelmiyorum!’ demeli. ‘Siz kimsiniz de bize silah bırakın diyorsunuz?’ demeli, reddetmeli ve gelmemeli. Türk hükümetine bir tokat vurmalı. Bu hükümet bunu hak etti.”
“Hamas’ın liderini davet ederek, 2 yıldan beri hiçbir şey yapmamasını örtbas etmeye çalışıyorlar. Zamanında İsmail Heniyye kaç defa geldi, gitti. Geldi de ne oldu? Devletlerin böyle iğrenç siyasetleri olur. Bir adamı davet eder, o da bir ümitle gelir. Herhalde yardım edecekler zanneder. Hâlbuki hedef başkadır. Hedef aslında kamuoyunu aldatmaktır.”
“Artık Hamas liderleri gözünü açmalı, lider gibi davranmayı öğrenmeliler. Bugüne kadar Türkiye’den ne fayda gördünüz? Türkiye’ye ne diye geleceksiniz?”
Bu İğrenç Siyasetleri Bırakın, Açık Konuşun
Alparslan Kuytul Hoca, Türkiye’nin Hamas’ı kınayan bir bildiride imzasının olduğuna dair haberleri de değerlendirerek, Hamas liderlerini açık ve net tavır takınmaya çağırdı:
“Okuduğum haber doğruysa, Hamas’ı kınayan bir bildiriye Türkiye imza atmış. Tam inceleyemedim, inceleyeceğim, bakacağım. Haber böyle. Hamas’ı kınayan bir bildiri yayınlandı ve birkaç devlet buna imza attı, Türkiye de bunların içinde.”
“Hamas vatanını savundu. Neyini kınadınız? Hangi vicdanla bunu yaptınız? Eğer bu haber doğruysa, Hamas lideri buna rağmen Türkiye’ye gelirse adam değildir. Sizi kınayan bir ülkeye ve o hükümetin başındaki kişiyle görüşmeye gelirseniz adam değilsiniz.”
“Artık Hamas tarafından Türk hükümetine gösterilmesi gereken tavır gösterilmelidir. Halit Meşal üstü kapalı açıklamalar yapıyor. Böyle üstü kapalı konuşmalardan nefret ediyorum. Yeter! Yeter! Müslümanlar artık bu korkaklığı bıraksın.”
“‘Büyük zannettiğimiz ülkeler hiç de büyük değillermiş.’ Böyle üstü kapalı lafları kime söylüyorsun? Açık konuş! Kime söylüyorsun? Türkiye’ye söylüyorsan açık söyle, herkes anlasın.”
“Buradaki yalakalar ‘devletimiz yardım ediyor, hükümetimize yardım ediyor’ diyenlere açık konuş! ‘Türkiye hiçbir yardım etmedi ve büyük olmadığını gösterdi. Bizi yalnız bıraktı.’ Açık konuş! Bu siyaseti bırakın.”
“Herkes kendini süper siyasetçi zannediyor. Üstü kapalı konuşmayı bir marifet biliyor. Bugüne kadar böyle davrandığınızda ne oldu? Siz böyle davrandıkça size ihanet edenler ihanet etmeye devam etti.”
“Net tavır koymadığınız için onları zor duruma düşüremediniz, ne olduklarını dünyaya gösteremediniz. Artık bu iğrenç siyasetleri bırakın.”
