Gazze’den Erdoğan’a Mektup: “Bolluk Çağında Açlıktan Ölüyoruz”

Hamas milletvekili Mühendis İsmail Abdullatif El-Eşkar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben yazdığı açık mektupta, Gazze'deki derin insanlık krizini gözler önüne serdi: "En kötü kâbusumuz bile bu kadar yalnız kalmak değildi."

Eklenme Tarihi: 21 Tem 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 21 Tem 2025
Gazze’den Erdoğan’a Mektup: “Bolluk Çağında Açlıktan Ölüyoruz”

Gazze Şeridi’nde aylardır devam eden abluka, bombardıman ve açlıkla mücadele eden sivillerin sesi bu kez doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştı. Hamas’ın önde gelen isimlerinden milletvekili Mühendis İsmail Abdullatif El-Eşkar, 19 Temmuz 2025 tarihli açık mektubunda, Erdoğan’a insani yardım çağrısında bulundu.

“Elinizi uzatınız, zaman geçmeden” sözleriyle başlayan mektup, Gazze’de yaşanan dramı ve çaresizliği çarpıcı bir dille ifade etti. El-Eşkar, "Gazze, izzetin ve onurun şehriydi. Bugün ise en yakınlarımızdan bile vefa görmeyen, sessizliğe terk edilmiş bir halkın kalbi" ifadeleriyle yalnızlık duygusunu paylaştı.

Mektupta, çocukların açlıktan yaşamını yitirdiği, sokaklarda bayılan insanların çoğaldığı ve bombardımanın bir an bile durmadığı belirtildi. El-Eşkar, “F-35’ler gökyüzünü yırtıyor, çocuklarımızı öldürüyor, umutlarımızı yerle bir ediyor. Açlık, ölümün eksik kalan yüzünü tamamlıyor” diyerek bölgedeki vahameti gözler önüne serdi.

Erdoğan’ın Filistin davasına verdiği destekten ötürü kendisine güvendiklerini belirten El-Eşkar, “Sizi bu çağrıya muhatap kılmamızın nedeni, adaletinize olan inancımızdır. Ümmetin yükünü omuzladığınız gibi, Gazze’nin feryadına da kulak veriniz” dedi.

Mektubun tam metninde ise şu dramatik ifadeler dikkat çekiyor:

“Çektiğimiz çile, acı ve ıstırap tarif edilemeyecek boyutlara ulaştı. Çocuklarımız gözümüzün önünde açlıktan ölüyor. Yaralılarımız ölüme terk ediliyor. İnsanlar sokakta bayılıyor. Açlık, hayatı tüm yönleriyle yok ediyor. Lütfen müdahale edin Sayın Cumhurbaşkanım.”

Gazze’den yükselen bu feryat, uluslararası kamuoyuna yeni bir çağrı niteliği taşıyor. Bölgedeki insani krizin giderek derinleştiği bir dönemde, İslam dünyasının liderlerine yapılan bu açık çağrının ne kadar karşılık bulacağı ise belirsizliğini koruyor.