"Sahte Meşruiyet" ve "Uluslararası İzolasyon"
Hamas tarafından yayınlanan bildiride, işgalci İsrail Başbakanı Netanyahu hükümetinin Somaliland’ı tanıma kararı "uluslararası hukuka ve Somali'nin egemenliğine açık bir saldırı" olarak tanımlandı. Açıklamada, işgalci rejimin Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırım suçları nedeniyle dünyada yalnızlaştığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
"Savaş suçlusu Netanyahu hükümetinin Somali’deki ayrılıkçı bir yönetimi tanımaya başvurması, siyonist varlığın Filistin halkımıza karşı işlediği suçlar sonucunda maruz kaldığı izolasyonun derinliğini yansıtmaktadır."
Tehlikeli Plan: Gazze Halkının "Tehcir" Girişimi
Hamas’ın açıklamasındaki en kritik noktalardan biri, bu tanıma kararının arkasında yatan gizli ajanda oldu. Hamas, işgalci İsrail'in Gazze halkını Somaliland bölgesine zorla tehcir (göç ettirme) etme planlarını tamamen reddettiklerini vurguladı. Bu adımın, Arap devletlerini parçalamayı ve istikrarsızlaştırmayı amaçlayan "kötü niyetli bir sömürge politikası" olduğu belirtildi.
Bölgesel Tepkiler ve Güvenlik Tehdidi
İşgalci İsrail'in bu hamlesi sadece siyasi çevrelerde değil, sahadaki aktörler arasında da tansiyonu yükseltti. Eş Şebab örgütü, "Somaliland'a göz diken Yahudilere karşı savaşacağız" diyerek işgalci varlığın Afrika’daki mevcudiyetine karşı silahlı mücadele tehdidinde bulundu.
Arap ve İslam dünyası da bu gelişmeye karşı tek yürek oldu. Türkiye, Mısır, Katar ve Arap Birliği, Somali'nin toprak bütünlüğünü savunan açıklamalarla işgalci İsrail'e tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) ise Somali hükümetinin talebiyle 29 Aralık 2025'te acil gündemle toplanması kararlaştırıldı.