İşgalci İsrail'de ruh sağlığı tsunamisi

7 Ekim sonrası çatışmalar İşgalci İsrail’de 2 milyon kişinin acil psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğu eşi görülmemiş bir ruh sağlığı krizine yol açtı. Uzmanlar sistem çökmesine karşı hükümeti acil müdahaleye çağırıyor.

Eklenme Tarihi: 25 Kas 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 25 Kas 2025
İsrail'de ruh sağlığı tsunamisi: 2 milyon kişi çöküşte

Middle East Eye'ın Yediot Ahronot'tan aktardığı rapora göre, İşgalci İsrail ruh sağlığı krizi, nüfusun büyük bir bölümünü etkilemiş durumda. Ülke genelinde yaklaşık 2 milyon kişinin acil psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu belirtiliyor.

2024 verileri, psikolojik çöküşün boyutlarını gözler önüne seriyor:

  • Depresyon ve Anksiyete: Geçen yıl bu tanıyı alanların sayısı, 2013'e kıyasla iki katına çıktı.

  • TSSB: Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) teşhislerinde her ay %70 artış kaydedildi.

  • Bağımlılık Riski: Bağımlılık riski taşıyan bireylerin oranı her dört kişiden birine ulaştı. Bu oran, 2018'de onda bir düzeyindeydi.

  • İntihar Düşüncesi: Yetişkin nüfusta intihar düşüncesi bildirenlerin oranı, son bir yılda üçe katlandı.

Sigara, alkol ve reçeteli ilaçlara yönelim alarm verici seviyeye ulaştı. Aile hekimleri, konsültasyonların neredeyse yarısının psikolojik şikayetlerle geldiğini bildiriyor. Okul psikologları ise öğrencilerde öz kontrol kaybı ve saldırganlık vakalarında %80 artış tespit etti.

Sağlık Sistemi Tsunami Karşısında Çaresiz

İşgalci İsrail ruh sağlığı krizinin yarattığı devasa talep, mevcut destek sistemini tamamen felç etmiş durumda. Ruh sağlığı kuruluşlarından oluşan bir koalisyon, hükümete acil müdahale çağrısı yaptı.

  • Destek Yetersizliği: Mevcut terapist ve destek hizmetleri, başvuruların altı katına çıkmasıyla yetersiz kaldı.

  • İlaç Kullanımı: Psikiyatrik ilaç kullanımı ikiye katlandı.

  • Hizmet Kapasitesi: Kamu hastanelerinde psikolog başına düşen hasta sayısı 850'yi buluyor. Bu oran, Avrupa ortalamasının dört katı.

  • Randevu Krizi: Birçok ilçe sağlık merkezi, randevu listesini 2026 yılına kadar doldurmuş durumda.

Hayfa Üniversitesi'nden Profesör Merav Roth, "Bu artış dehşet verici," diyerek aile yapılarının ve toplumsal bağların ciddi zarar gördüğünü vurguladı. Acil servisler, psikotik ataklarla gelen hastaları kabul edemez hale geldi. Gönüllü telefon hatlarında görev alan danışmanlar, haftada 70 saate varan mesailer yapıyor.

Ekonomik Kayıp ve Erken Emeklilik Darbesi

Ruh sağlığı krizi, ekonomik kayıpları da beraberinde getirdi. İşgalci İsrail ruh sağlığı krizi, iş gücü piyasasına ağır bir darbe vurdu.

  • Üretim Kaybı: Depresyon ve anksiyete nedeniyle işe gidemeyenlerin sayısı 250 bini aştı. Bu durumun neden olduğu üretim kaybı, yıllık 12 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

  • Sigorta Talepleri: Sigorta şirketleri, psikolojik tedavi taleplerinde %140 artış kaydetti.

  • Erken Emeklilik: Devlet istihdam verileri, ruhsal nedenlerle erken emeklilik başvurularının %90 arttığını gösterdi.

Ekonomistler, krizin gayri safi milli hasılaya (GSMH) yıllık %2,3 oranında negatif etki ettiğini hesapladı. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, çalışanlarının psikolojik destek alması için ayırdığı bütçeyi son iki yılda dört katına çıkarmış durumda.