Serbest Bırakılan İsrailliler: “İyi Davranıldık, Hatta Denize Götürüldük”

Gazze'den serbest bırakılan İsrailli esirlerin aileleri, Hamas'ın esir tutma koşullarına dair dikkat çekici detaylar paylaştı. Esir Omri Miran’ın babası Danny Miran, oğlunun Gazze’de iyi beslendiğini, kendi yemeğini pişirdiğini ve bir gün denize götürüldüğünü açıkladı. Bu ifadelerin ardından işgalci İsrail yönetiminin esirlerin tanıklıklarına kısıtlama getirdiği bildiriliyor.

Eklenme Tarihi: 20 Eki 2025
1 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 20 Eki 2025
Serbest Bırakılan İsrailliler: “İyi Davranıldık, Hatta Denize Götürüldük”

Gazze’de Hamas tarafından esir tutulan ve daha sonra takasla serbest bırakılan İsrailli Omri Miran’ın babası Danny Miran, oğlunun esaret günlerine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İsrail Kanal 13’e konuşan Miran, oğlunun Gazze’de “iyi beslendiğini”, “kendi yemeklerini pişirdiğini” ve hatta “bir gün denize götürüldüğünü” söyledi.

Baba Miran, “Oğlum bana sadece iyi şeylerden bahsetti. Asla aç kalmadı, kendi yemeğini yapabiliyordu, hangi baharatı kullanacağına bile kendisi karar veriyordu. Bir gün onu denize götürdüler, oradaki insanlarla iletişim kurdu, herkes onun karakterini takdir etmiş,” ifadelerini kullandı.

Asker Esire İnsancıl Muamele

Serbest bırakılan bir diğer esir, asker Matan Angerst’in babası Hagai Angerst de benzer açıklamalarda bulundu. Oğlunun daha zorlu koşullarda tutulduğunu belirten baba Angerst, “Hamas’tan dua kitabı (siddur) istemiş ve günde üç kez dua etmiş. Asker olduğu için yeri sık sık değiştiriliyordu ama yiyecekler arasında seçim yapabiliyordu,” dedi.

Daha önce serbest kalan İsrailli esirler de farklı medya organlarına verdikleri röportajlarda Hamas savaşçılarının kendilerine insancıl davrandığını doğrulamıştı. Bazı kadın esirler, kendilerini esir alanlarla sohbet ettiklerini, Hamas mensuplarının kendilerine zarar vermekten çok, İsrail'in hava saldırılarından korktuklarını belirtmişti.

Bu tanıklıkların kamuoyuna yansımasının ardından, işgalci İsrail yönetiminin serbest bırakılan esirlerin ifadelerine sıkı denetim ve kısıtlama getirdiği bildiriliyor. Yetkililerin, bu tür anlatıların işgalci İsrail’in resmi söylemiyle çeliştiği gerekçesiyle yayınlanmasını sınırladığı öne sürülüyor.