Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde faaliyet gösteren Kuruluşlar Arası Daimi Komite (IASC), Sudan’daki insani krizin “felaket boyutuna” ulaştığını açıkladı. Komite, 500 günü aşkın süredir kuşatma altında bulunan Darfur’un Faşir kentinde insani durumun kritik hale geldiğini, sivillere yönelik saldırıların arttığını ve acil uluslararası müdahale gerektiğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım kuruluşlarının oluşturduğu Kuruluşlar Arası Daimi Komite (IASC), Sudan’daki iç savaşın yol açtığı yıkımın eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığını bildirdi.
Nisan 2023’ten bu yana süren çatışmalar sonucunda ülkede yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi, bu insanların 4 milyondan fazlası komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı.
Açıklamada, Sudan nüfusunun yarısının açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu, milyonlarca çocuk dâhil olmak üzere toplumun büyük kısmının gıda güvencesizliği yaşadığı belirtildi.
IASC, özellikle kadınlar ve kız çocuklarının cinsel şiddet ve istismar tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, ülke genelinde kolera salgınının yayılmaya devam ettiğini ve sağlık sisteminin çökmenin eşiğinde olduğunu ifade etti.
⚠️ Faşir’de insani kriz derinleşiyor
Darfur bölgesinin en büyük kenti Faşir, son iki yıldır devam eden çatışmaların merkezinde bulunuyor. HDK güçlerinin kenti büyük ölçüde kontrol altına almasının ardından, şehirde kuşatma koşullarının ağırlaştığı bildirildi.
IASC açıklamasında, “500 günden uzun süredir kuşatma altında olan Faşir, çıkış yollarının kapalı kalması nedeniyle şimdiye kadarki en umutsuz dönemini yaşıyor. Sivillere yönelik saldırılar, ev baskınları ve infazlar hakkında güvenilir bilgiler elde edildi.” ifadeleri yer aldı.
🌍 BM’den uluslararası topluma çağrı
Komite, uluslararası aktörlere ve tüm taraflara şiddeti durdurma, sivilleri koruma ve insani yardım koridorlarının açılması yönünde acil çağrıda bulundu.
Ayrıca, Sudan’daki insani yardım operasyonlarının daha fazla finansmanla desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, “Sudan halkı ve onlara yardım eden yerel çalışanlar, dünyanın dayanışmasını ve ilgisini hak ediyor.” denildi.