Filistin Vakıflar Bakanlığı, işgalci İsrail güçlerinin El Halil'deki Harem-i İbrahim Camisi'ne (İbrahim Camii) yönelik ihlallerini gözler önüne seren çarpıcı bir aylık rapor yayımladı. Raporda, Ekim ayı boyunca 96 vakit ezan okunmasının engellendiği açıklandı.
Filistin'de Ezan Susturuluyor
Bu son olay, işgal güçlerinin ibadet özgürlüğüne yönelik baskılarının giderek arttığını gösteriyor. Bakanlığın bir önceki ayki verilerine göre, Eylül ayında da 92 kez ezan sesi susturulmuştu.
Ezan Yasağı ve Artan Baskılar
Açıklamada, işgalci İsrail yönetiminin ihlallerinin sadece ezan yasağıyla sınırlı kalmadığı vurgulandı. Müslümanların elektronik kapılardan geçmeye zorlanması, üst aramaları ve cami personelinin görevlerini yapmasına izin verilmemesi gibi uygulamaların da sistematik olarak arttığına dikkat çekildi. Filistin Vakıflar Bakanlığı, bu ihlallerin caminin İslami kimliğini doğrudan tehdit ettiğini belirterek, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne (UNESCO) derhal müdahale etmesi çağrısında bulundu.
Mescid-i Aksa'da Talmudik Ritüeller ve Gözaltılar
Rapor, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri de mercek altına aldı. Fanatik Yahudi grupların, Müslümanlar için kutsal olan mescidin avlusunda "Talmudik" ritüeller gerçekleştirdiği ve baskınlarını artırdığı ifade edildi. Ayrıca, işgalci İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa hatiplerinden Şeyh Muhammed Serendah'ı esir aldığı ve kendisine bir hafta süreyle mescide giriş yasağı getirildiği aktarıldı. İşgalci İsrail yönetiminin, cuma hutbelerinde Gazze'ye yönelik saldırıların ele alınmasını engellemeye devam ettiği de raporda yer alan diğer önemli bir başlık oldu.
Harem-i İbrahim Camisi Neden Önemli?
El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi, Müslümanlar için Mekke'deki Mescid-i Haram, Medine'deki Mescid-i Nebevi ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın ardından en kutsal dördüncü mabed olarak kabul ediliyor. Caminin altındaki mağarada, Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup, Hz. Yusuf ve eşlerinin kabirlerinin bulunması, mekana ayrı bir dini önem katıyor.
1994 Katliamı ve Caminin Bölünmesi
Cami, yakın tarihte acı bir olaya da sahne oldu. 25 Şubat 1994'te, Baruch Goldstein adlı bir Yahudi fanatik, sabah namazı kılan Müslümanların üzerine ateş açmış, 29 Filistinli şehit düşmüş, 150'den fazla Filistinli yaralanmıştı. "El Halil Camii Katliamı" olarak tarihe geçen bu saldırının ardından cami kapatılmış ve yeniden açıldığında, binanın yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilerek ikiye bölünmüştü. Bu bölünme sonucunda, bazı peygamber kabirleri sinagoga çevrilen bölümde kaldı.
Tehlikeli Adım: Çatıya El Koyma Kararı
Filistin Vakıflar Bakanlığı'nın açıklamasında dikkat çeken bir diğer husus ise işgalci İsrail'in caminin "iç kısmını örten çatısına" el koyma kararı aldığı yönündeki bilgi oldu. Bu adımın, caminin yapısal ve dini bütünlüğüne yönelik çok tehlikeli bir müdahale olarak değerlendirildiği ifade edildi. İşgalci İsrailli bakan ve işgalciler zaman zaman camiye baskınlar düzenlemesi de ihlaller kapsamında rapora yansıdı.
Ramazan ayında ve bayramlarda dahi camiyi Müslümanların ibadetine tamamen açmayan işgalci İsrail yönetimi, uluslararası kuruluşları harekete geçmeye ve bölgedeki dini statükoyu korumaya davet ediyor.