Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın A Haber'deki "Türkiye Gazze'de elini taşın altına koymaya hazır" açıklaması, hükümetin Filistin politikasına dair yeniden sorgulamaları beraberinde getirdi. Fidan'ın "aktif rol üstlenmeye hazır olduğumuzu" vurguladığı konuşması, işgalci İsrail'le ticari ilişkilerin aynı tempoda sürdüğü bir döneme denk gelmesiyle dikkat çekti.
Türkiye'nin işgalci İsrail'e yönelik ticari ambargo uygulamayışı, diplomatik tepkilerin "retorik" düzeyde kalmasına yönelik eleştirileri artırıyor. Resmi verilere göre, 2024'ün ilk çeyreğinde iki ülke arasındaki ticaret hacmi 1.7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye'den katil İsrail'e yapılan ihracatın %85'i çelik, demir ve alüminyum gibi stratejik sektörlerden oluşuyor.
Uluslararası insan hakları örgütleri, Türkiye'nin "dengeli diplomasi" söyleminin Gazze'deki insani krize çözüm üretmekten uzak olduğunu belirtiyor. BM verilerine göre, Türkiye'nin Gazze'ye insani yardımı 2024'te 45 milyon dolar seviyesinde kalırken, aynı dönemde işgalci İsrail'e yapılan ihracat 5.2 milyar doları aştı.
Ankara yönetiminin "arabuluculuk" iddialarına rağmen, işgalci İsrail'in Türk inşaat şirketleriyle yürüttüğü işgal yerleşimleri projeleri de eleştiri konusu olmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023'te "İsrail'le ilişkileri askıya aldık" açıklamasına rağmen, TÜİK verileri ticari ilişkilerin yeniden hız kazandığını gösteriyor.