ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, radikal İslamcı hareketlerin Amerika Birleşik Devletleri’ni “yeryüzündeki en büyük kötülük” olarak algıladığını açıkladı. Fox News’e konuşan Rubio, bu grupların sadece Irak veya Suriye gibi bölgelerde sınırlı bir hakimiyet kurmakla yetinmeyeceğini, aksine küresel çapta genişlemeyi hedeflediğini iddia etti.
ABD Ortadoğu'yu Kana Bulamaya Devam Ederken...
ABD'nin Irak, Afganistan, Filistin ve Ortadoğu'da Müslümanlara Yönelik işlediği işkence ve katliamları görmezden gelen Rubio, “Radikal İslam’ın arzusunun sadece dünyanın bir bölgesini işgal edip kendi küçük halifelikleriyle mutlu olmak olmadığını tarih bize gösterdi. Bu ideoloji, doğası gereği yayılmacı ve devrimcidir. Daha fazla toprak ve nüfus kontrolü peşindedir ve Batı’ya karşı açık planları bulunmaktadır” dedi.
Dışişleri Bakanı Rubio, radikal İslamcı grupların hedeflerine ulaşmak için terör eylemleri, suikastlar ve çeşitli şiddet yöntemlerini kullanmaktan çekinmeyeceğini iddia etti. İran örneğinde olduğu gibi devlet destekli eylemlerin de söz konusu olabileceğine işaret eden Rubio, bu durumun ABD ve müttefikleri için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Rubio, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkelerin de ABD ile iş birliği yaptıkları için radikal grupların hedefi haline geldiğini söyledi. “Bu ülkelerden nefret etmelerinin nedeni, Amerika ile ortaklık kurmalarıdır. Aynı şekilde İsrail’den ve dünyada nüfuz sahibi olduğumuz her yerden nefret ediyorlar” ifadelerini kullandı.
ABD’nin ana vatanında da saldırı riskinin devam ettiğini kaydeden Rubio, Florida’daki Pulse gece kulübü saldırısı ve Pensacola’da düzenlenen Suudi pilot saldırısı gibi örnekleri hatırlattı. Rubio, radikal İslamcı ideolojinin yarattığı tehdidin sadece ABD için değil, tüm Batı dünyası için “açık ve yakın bir tehlike” olduğunun altını çizdi.
Bu değerlendirmeler, küresel güvenlik politikaları ve terörle mücadele stratejileri açısından önem taşırken, radikal hareketlerin uluslararası sistemdeki yayılmacı hedeflerine karşı dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
