Alparslan Kuytul’dan Faruk Beşer’e: TEVBE ET!

Nisan ayından bu yana Faruk Beşer, ilginç bir şekilde Furkan Hareketine ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye iftira niteliği taşıyan tweetler atıyor. Hocaefendi de Beşer’in bu tavrına 3 buçuk aydır sabrettiğini dile getirdi. Faruk Beşer’in iftiralarının ve hakaretlerinin dozunu arttırması üzerine Alparslan Kuytul Hocaefendi, bu iftira ve hakaret dolu tweetlere cevap verdi.

“BU ŞAHISTA BİR ŞEYLER VAR”

5 Ağustos Cuma günü tefsir dersinden sonra “Faruk Beşer’i lanetleşmeye davet etmenizin nedeni nedir?” sorusuna cevap veren Hocaefendi, Faruk Beşer’e şu tavsiyelerde bulundu:

Benim bildiğim Allah, merhametlidir. Ben buna defalarca şahit oldum. Allah, kalbi temiz iyi bir insana büyük hata yaptırmaz. Onu korur, engel olur. O yapmak istese bile Allah ona müsaade etmez.

Bu şahısta bir şeyler var. Eğer o temiz kalpli birisi olsaydı Allah ona bu hatayı yaptırmazdı. Attığı tweetleri sizlere okudum. Bizlere “beyinsiz” bile dedi, her lafı söyledi. Böylesine çirkin saldırıya kim olsa karşı cevap verirdi değil mi? Ancak Allah bana sükunet vermiş. Müslümandır, Müslümanlar kendi arasında merhametli olsunlar diye düşünerek 3 buçuk aydır bu duruma seslenmedim. Yoksa benim şiddetli birisi olduğumu hepiniz de bilirsiniz. Ama benim şiddetim kâfire karşıdır. Ayette “Kâfire karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler.” buyruluyor. “Kendi aramızda merhametli olmalıyız” anlayışıyla bir şey demedim. Ancak bu şahıs, her seferinde daha da beter ifadeler kullandı.

HATANDAN DÖN, DEVAM ETME!

Hocaefendi, Allah’ın Faruk Beşer’e mühlet verdiğine ve eğer hatasından dönmezse Allah’ın onun ne olduğunu ortaya çıkaracağına değinerek şunları söyledi:

Allah bu şahsa mühlet veriyor. Tabiri caizse “hatandan dön, devam etme! Bak sana cevap vermedi” diyor. Bu zamana kadar ben kendisine hiçbir şey söylemedim. Allah ona mühlet tanıdı ama o anlamadı ve hakaretlerine devam etti. En sonunda beni hain ilan etti. Azdıkça azdı. Eğer iyi bir insan olsaydı Allah ona bunu yaptırtmazdı engel olurdu.

Bu şahısta bir şeyler var. Ne olduğunu bilmiyorum. Ben bu kişiye “şunun ucudur bunun kuyruğudur” demiyorum. Bilmiyorum ama bir şey var. Allah bir gün ortaya çıkaracaktır. Allah merhametlidir. İyi bir insana Allah böyle büyük hata yaptırmaz. Türkiye'ye bu şekilde duyurmaz. Bir gün anlayacağız ne olduğunu.

“BEN BU ZATA DİYORUM Kİ: TEVBE ET”

Hocaefendi, Faruk Beşer’i tevbeye davet etti. Yaptığının yanına kar kalmayacağını, Allah’ın buna müsaade etmeyerek olaya el koyacağına değindi:

Ben bu zata diyorum ki: “tevbe et” Eğer Allah seni daha fazla korumuyor ve böylesine büyük bir hatayı yapmana müsaade ediyorsa sende bir şeyler vardır. Ben bilmiyorum, sen kendini daha iyi bilirsin. Allah sana mühlet veriyor ve henüz mühletin bitmedi. Mühletin bitmeden tevbe et yoksa Allah sen ölmeden senin gerçek yüzünü ortaya çıkarır. Ama 3 ay sonra ama 6 ay sonra. Her ne isen ortaya çıkarılacaksın. Sende ne var bilmiyorum ama ortaya çıkarılacaksın. Allah seni ortaya çıkaracak!

HOCAEFENDİ BEDDUA MI ETTİ?

Hocaefendi, bu açıklamasından kısa bir süre önce Faruk Beşer’i lanetleşmeye davet etmişti. Ancak Faruk Beşer, bu davete hiçbir şekilde cevap vermedi. Hocaefendi, lanetleşmeye davetini beddua gibi değerlendirerek “Neden lanetleşiyorsunuz” diyenlere ise şunları söyledi:

Ben beddua etmedim. Lanetleşelim dedim. Bize attığı haraket tweetlerini sizlere okudum. Konuşmamı izleyen başka yazarlar-çizerler veya bu olayı duyan hocalar “Neden lanetleşiyorsunuz?” demesinler. O şahıs, bize attığı tweetleri o hocalara atsaydı onlar çok daha evvel her lafı söylerlerdi.

Ben beddua etmedim. Söylediklerinin arkasındaysan, kendine güveniyorsan lanetleşelim dedim. Sizlere bu tweetleri okudum. Ben bunu yapmak da haklı değil miyim? Ben bir haksızlık mı yapıyorum? Bunu hak etmedi mi? Hak etti. Bende gerekeni yaptım.