Bana Siyaset Yapma Diyorlar! Siz gerçekten hocaların siyasi yorum yapmasını mı istemiyorsunuz? Yoksa AKP’yi tenkit etmemden mi rahatsız oluyorsunuz?

Alparslan Kuytul Hocaefendi dün akşam gerçekleştirdiği  tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen “Beyaz TV’ de birkaç gün üst üste sizinle ilgili yapılan yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna “ Bana sen hocasın siyasete karışma diyorlar! Sen türkücü olarak yorum yapma hakkına sahipsin de ben değilim öyle mi? diyerek cevap verdi. Ayrıca bugüne kadar yapmış olduğu siyasi analizlerin hepsinde de haklı çıktığını açıklayarak, “Siz gerçekten hocaların siyasi yorum yapmasını mı istemiyorsunuz? Yoksa AKP’yi tenkit etmemden mi rahatsız oluyorsunuz? dedi.

Sen Türkücü Olarak Yorum Yapma Hakkına Sahipsin De Ben Değilim Öyle Mi?

Sonra diyorlar ki sen hocasın siyasete karışma! Bunu söyleyenler de türkü söyleyen insanlar… Sen bir sanatçısın türkücüsün, sen siyasi yorumlar yapıyorsun. Her meselede konuşuyorsun. O anda biri bir şey gösteriyor ve o konu hakkında hiçbir şey bilmeyerek yorumlar yapıyor. Dev gibi siyasi konular hakkında yorum yapıyorsun. Sen türkücü olarak yorum yapma hakkına sahipsin de ben değilim öyle mi?

Siz gerçekten hocaların siyasi yorum yapmasını mı istemiyorsunuz? AKP’yi tenkit etmemden mi rahatsız oluyorsunuz?

Benim ömrüm ilimle geçti. Ders almakla ders vermekle geçti. Demek ki ömrü türkü söylemekle geçenler bile böyle siyasi yorumlar yapabileceklermiş hocalar yapmayacakmış. Memlekette bakkalından kasabına kadar herkes siyasi yorum yapıyor. Ben yapmayacakmışım. Siz gerçekten hocaların siyasi yorum yapmasını mı istemiyorsunuz? AKP’yi tenkit etmemden mi rahatsız oluyorsunuz?

AKP’ci Hocalara Siyasete Karışma Demiyorsunuz. AKP’yi Tenkit Edince Mi Siyasete Karışma Diyorsunuz!

AKP’yi tenkit etmeyen AKP’nin lehinde konuşan hocalara, hocam sen zaten hocasın karışma bu işlere demiyorsunuz. AKP’ci hocalara siyasete karışma demiyorsunuz. AKP’yi tenkit edince mi siyasete karışma diyorsunuz.

Bu Teklifinizi Kabul Edemem. Çünkü Ben Laik Değilim.

Bu teklifinizi kabul edemem. Kusura bakmayın. Neden? Çünkü ben laik değilim. Sen onu laik hocalara söyle. Laikliği kabul etmiş bir hoca; din devlete karışmaz, din ayrı, devlet ayrı Allah devlete karışmaz gibi düşünen hocalara git onu söyle.  Ben laikliği kabul etsem zaten bu mücadeleyi vermezdim hayatım boyunca. Elbette ki hocalar Kuran-i bir bakışla meselelere bakmalı. Biz bunca insanız beni takip eden yorumlarımı izleyen bunca insan var. Bunca seven arkadaşlarım kardeşlerim var. Ben bunlara yön vermeyeceğim de sen mi vereceksin. Ben bunlara yön vermeyeceğimde partiler mi yön verecek. Biz Kuran-i bakış açısıyla yön vermeyeceğiz de partiler kendi laik bakışlarıyla mı yön verecekler. Siz akşama kadar siyasi yorumlar yapıyorsunuz insanları bir istikamete doğru sevk etmeye çalışıyorsunuz. Sizin buna hakkınız varda benim yok mu?

 

Siz Kafanıza Göre Ya Da Bir Partinin İsteğine Göre Hareket Ediyorsunuz.

 Dün her lafı söylediğinizi partileri bu gün göklere çıkartıyorsunuz. Dün demedik laf bırakmadığınız Tayip Erdoğan’ı bu gün göklere çıkartıyorsunuz. Ben o konulara girmek istemiyorum, girecek olursam çok konu var. PKK ile ilgili, Tayyip Erdoğan ile ilgili, FETÖ ile ilgili, Ermenistan iddiası ile ilgili, soykırım iddiası ile ilgili geçmişte ki şeyleri gündeme getirmeyi bilirim. Ben onlara girmek istemiyorum. Hata etmiş olabilir insan, hata etmişse o hatadan döndüyse sorun yok. Ben nasıl bakıyorum meseleye siz nasıl bakıyorsunuz?

Bana Siyasetten Anlamıyor Diyorlar Sanki Söyleyen Kişi Siyaset Uzmanı!

Yani bunu bana bir hoca söylese hocadır derim saygı duyarım. Yani bunu bir sanatçı söylediği zaman gülmekten başka bir şey yapamıyorum. Sen hayatında Ortadoğu ile ilgili kaç tahlil yaptın, kaç kitap okudun, kaç makale okudun? Bana söyler misin? Sen dünya siyaseti ile ilgili kaç kitap okudun? Ne kadar siyasi analiz yapma kabiliyetin var? Söyler misin? Sen başka işlerle de uğraşan, bunu da aklına geldikçe konuşan birisisin. Bu beni işim.

Eğer ben siyaseti bilmiyor olsaydım, Kur’an siyasetini, Kuran’ın bakışını bilmiyor olsaydım, her halde 2003 de 2004 de Irak ile ilgili söylediklerim doğru çıkmazdı.

Suriye ile ilgili altı sene evvel söylediklerim doğru çıkmazdı.

Rus uçağı ile ilgili söylediklerim doğru çıkmazdı.

 Ben 2003’de Irak meselesi başladığından beri hükümetin Amerika il beraber olmasını reddediyorum. İncirlik’in Amerika’ya açılmasını reddettim. Teskereyi reddettim. Ve ne diyorlardı ‘ Amerika Saddam’ı devirecek özgürlüğü getirecek sonra da gidecek.’ Çok iyi niyetli. Ben o zaman ne diyordum, o zaman ki konuşmalarıma bakın. Ben ne diyordum o zaman ‘Amerika size asıl planını söylemez.Müslümanların aleyhinde kâfirlere yardım etmek haramdır. Ben bunu anlatıyordum o yılın kasetlerine bakın. Ve dediğim gibi çıkmadı mı? Amerika Saddam’ı mı devirdi, Amerika Irak’ı devirdi.

Dediğim Çıktı Mı Çıkmadı Mı? Amerika Bize Gerçek Planını Söyler Mi?

Sonra orada birde IŞİD meydana getirdi. Irak’ı yerle bir etti, bir buçuk iki milyona yakın insanı şehit etti. Dört milyon yetim bıraktı alçak! Irak’ı da yerle bir etti, on binlerce kadının namusunu kirletti.

Ve Bu Kadar Zulmeden Amerika’nın Suçuna Türkiye’de Ortak Oldu.

Mezhepler savaşı başlattı. Kaç yıldır orda hale Şii Sünni savaşı devam ediyor. Amerika’nın ipiyle kuyuya inmeyin dedim 2003-2004 yılında. Dediklerim çıktı mı çıkmadı mı? Amerika bize gerçek planını söyler mi? Amerika demokrasi getirmek için mi geliyor? Ortadoğu’daki bütün diktatör sistemleri Amerika ve Avrupa beraber meydana getirdi. Neden Demokrasi getirsinler? Bu diktatörlükleri beraber kurdular. Ortadoğu’nun tamamı diktatörlük. Onları yerleştiren kim? Amerika. Irak’ta demokrasiyi mi gerçekleştirecek? İnanmayın dedim. O yıllarda ki yaptığım konuşmalarıma bakın. Hem Amerika’ya yaptığınız her yardım haramdır, hem fıkhen, şer’an haram işliyorsunuz, o günaha ortak oluyorsunuz, o kana eliniz bulaşıyor yapmayın bunu dedim. Hem de siyaseten yanlış yapıyorsunuz.

Irak Bölünürse Arkasından Suriye Gelir, Suriye’den Sonra Türkiye Gelir, Türkiye’den Sonra Da İran Gelir Dedim.

 Irak’tan sonra Suriye’ye gelmedi mi sıra? Ve Türkiye’de bölünme tehlikesi ile karşı karşıya değil mi? Ben mi siyasetten anlamıyor muşum? Suriye konusunda herkes Beşar Esed gidecek, çok güzel olacak, Müslümanlar hakim olacak yahut da en azından demokrasi gelecek derken ben bu iş böyle olmaz, çok insan ölür böyle hedefe varılamaz. Beşar Esed’in arkasında bir sürü devlet var bunlar müsaade etmezler, Beşar Esed’i yedirmezler, çok fazla zayiat olur dedim mi demedim mi? Altı yıldır bunu söylemiyor muyum?

 Siyasetten Anlamıyor Muşum Öyle Mi?

Senin o siyaset uzmanların benim gibi konuşmuyordu. Hepsi oradaki hareketi destekliyorlardı. Ben diyordum ki yazık olacak, bir yere varmayacak. Senin siyaset profesörlerin destekliyordu. Senin siyasi liderlerin destekliyordu, hükümet destekliyordu. Ben yanlış yapıyorsunuz diyordum. Şimdi hükümet orada barışı sağlamaya çalışıyor değil mi? Beşar Esed’e de razı her şeye de razı yeter ki barış olsun. Çünkü çok zarar oldu, Suriye’ye de çok zarar verdi. Altı yüz bin insan şehit, Suriye yerle bir, Türkiye’ye kaç milyar dolar zarar verdi bu olay. Ben mi anlamıyor muşum? Yoksa o bu kararı veren siyasi liderler mi siyasetten anlamıyormuş. Rus uçağı meselesine gelince diyor bak sen dedin ki Rus uçağını düşüremezsiniz bak düşürdüler sen anlamıyorsun bu işten diyor bana. Ben Rus uçağını hadi düşürün derken bu kadarını anlamıyorsanız, bu kadar düşükse seviye ben ne yapayım? Uçağı düşüremezsin onu mu demek istiyorum? Uçak uçağı düşürür demiştim o zaman hatırlarsanız. Kastettiğim şey ne yani ondan sonrasını düşündüğünüz zaman, neler olacağını düşündüğünüz zaman , yani böyle bir şey yapmak istemezsiniz öyle davranın. Orada siyasi davranıyorsunuz, falan filan meselelerde de öyle davranın demek istedim. Ve hatayı yaptılar.

Ben O Hatayı  Yapmazlar Sanıyordum O Yüzden Onu Misal Vermiştim. O Hata Da Yapıldı Maalesef.

O kadar ki siyasetten uzak bir irade. Rus uçağı düşürüldüğü zaman tüm Türkiye sanki kahramanlık yapılmış gibi desteklemedi mi hükümeti? Doğru yapıldı, iyi yapıldı, bir daha olsa bir daha düşürün demedi mi cumhurbaşkanı?

Sonra Ne Oldu Özür Dilemediler Mi? Dediğime Geldiler Mi Gelmediler Mi?

Türkiye’ye zarara vereceği anlaşıldı mı anlaşılmadı mı? Hani ben siyasetten anlamıyordum.

Tüm dünyada herkes Arap baharı diyordu. Yemen’deki, Libya’daki, Tunus’ daki olaylara Arap baharı diyorlardı. İslam alemine demokrasi gelecek, özgürlükler olacak, demokrasi gelecek, diktatörler gidecek bahar gelecek.

Ben Bu Bahar Değil, Bu Aldatmadır Bu Bahar Sahte Bahar Dedim.

 İç savaş çıkartıyorlar bu bir aldatmadır, bunun sonunda iyi bir şey olmayacak bu bahar değil kıştır dedim. Dediğim doğru çıktı mı çıkmadı mı? Nereye bahar geldi? Tunus’a mı, Yemen’e mi, Libya’ya mı, Irak’a mı, Suriye’ye mi? Nereye bahar geldi? Ben mi anlamıyormuşum siyasetten? Herkes haddini bilsin.

Ömrünü Sanatla Şunla Bunla Geçirmiş Olanlar, Ömürlerini İlimle Geçirmiş İnsanlara Akıl Verme Hakkına Sahip Değildirler.

Bunlar beni camii imamı zannediyorlar. Diyorlar ki Hocam tamam senin ilmine saygımız var sen şöylesin sen böylesin övüyorlar. Ama sen bu işlere karışma. Ama sen karışıyorsun! Hiçbir ilmi kariyerin olmadığı halde. Hiçbir inceleme-araştırma yapmadığın halde.

Darbeyi desteklemişiz güya.Ben burada aynı saatte saat 23:30’da. Tam o saate denk geldik bakın. Haber geldi “Hocam darbe olmuş” dediler. Hatırlıyorsunuz. Ben şok oldum, çünkü biz darbeyi yaşamış insanlarız. 80 ihtilalin de ben 15 yaşındaydım. Sabah namazına kalktığımızda her tarafta anonslar, kimse dışarı çıkmasın, sokağa çıkma yasağı var, askeriye yönetime el koymuştur, öğlene doğru TRT’den Kenan Evren açıklama yapacaktır. 1 milyon asker tüm Türkiye’de bütün tanklar ağır silahlar her taraftaydı. Darbe dediğin öyle olur. Ben öyle bir darbe zannettim. Çünkü TRT 1’de yayınlanmış ve TSK yönetime el koydu. TSK diyor 3-5 asker değil tüm ordu diyor. Bütün ordu komutanları işin içinde zannettim. Buna rağmen ben ne dedim. Darbeden memnun olmayız, bu darbenin nereye gideceği belli olmaz, yüz binlerce insanı hapse atabilirler, zulmedebilirler.

O Saatte, Saat 11.30’da Türkiye’de Benden Başka Darbeden Memnun Olmayız, Biz Hükümeti Tenkit Etsek Bile Darbe İle Devrilmelerine Razı Olmayız Diyen Benden Başka Bir Adam Daha Göstersinler.

 Saat 12.30’da saat 1’de sokağa çıkmak bir şey değil. Tüm Türkiye’de tüm askeriyenin ve polis teşkilatının hepsinin darbe yaptığını zannederken ben böyle konuştum. Buradan aşağıya indiğimde olay biraz daha netleşmeye başladı, Cumhurbaşkanı çıktı ve bunlar birkaç çapulcu biz halledeceğiz, önemli bir olay yok tarzında açıklamalar yaptı o zaman herkes anladı ve rahatladı ondan sonra sokağa çıktı.

Saat 11.30’da Kim Benim Gibi Darbeye Karşı Olduğunu Açıkladı

Cumhurbaşkanı, başbakana çıkmış konuşuyor. Darbenin sadece Ankara ve İstanbul’da olduğu, 3-5 tank, 3-5 uçak, 3-5 bin askerden ibaret olduğu anlaşıldı, TRT tekrardan kontrole alındı vs. bunların bir şey yapamayacağı da meydana çıktı, 3-5 kişiden ibaret oldukları anlaşıldı. Tüm Türkiye’de darbe olmadığı , tüm ordunun işin içinde olmadığı kuvvet- ordu komutanlarının ve genelkurmay başkanının işin içinde olmadığı anlaşıldı ondan sonra millet sokağa çıktı. Ondan sonra çıkmak o kadar zor değil. Küçük bir darbe, büyük bir darbe değil. Bu anlaşıldıktan sonra sokağa çıkmak o kadar mühim değil.11.30’da konuşmakla 12.30’da konuşmak arasında dağlar kadar fark var. Ben 11.30’da konuştum. Saat 12-1’de sokağa çıkanlar benim 11.30’da gösterdiğim cesareti göstermediniz. 11.30’da konuşmakla 12’de konuşmak aynı değil. Çünkü ben o zaman tüm ordunun yönetime el koyduğunu zannediyorum.

Biz darbe gördük. O konuşanların yaşı müsait değil. Onlar o zaman 4-5 yaşındaydılar. Ben o zaman 15 yaşındaydık. Biz darbe gördük. Darbe dediğin bizim bildiğimiz darbe tüm ordu bütün polis teşkilatıyla beraber 1 milyonluk kuvvet. Ben öyle zannediyordum o sırada. Buna rağmen darbeden memnun olmayız, hükümeti tenkit etsek bile darbe ile devrilmesine razı olmayız ve bunun sonu nereye varır belli olmaz, çok insanlar zulmedecekler dedim.

Aşağı indim televizyonu açtım zaten anladım hemen yarım saat sonra belli oldu bu darbe 3-5 bin askerin yaptığı bir darbe zaten cumhurbaşkanı da başbakanda açıklamalar yaptılar. Zaten olay ortaya çıktı. Ondan sonra konuşanların pek bir değeri yok. Zaten küçük bir şey olduğu ortaya çıktıktan sonra konuştular. Gecenin saat ikisinde darbeyi kınayan Türkiye’de benden başka hangi hoca var. Ben bilmiyorum varsa söylesinler. O gece saat 2’de darbeyi kınayan benden başka hangi cemaatin hocası var. Hangi profesör, hangi cemaat darbeyi kınadı. Bunları da görmezden geliyorlar.

Darbeye Karşı Miting Yapmadık Mı? Bunları Da Örtbas Ediyorlar, Bunlardan Hiç Bahseden Yok.

 Sonra biz darbeye karşı miting yapmak istedik Salı günü izin vermediler. Yer müsait değil dediler. Perşembe günü basın açıklaması ama miting gibi hepiniz gördünüz binlerce insan vardı, aslında miting oldu. Onu yapanda biziz. Darbeye karşı miting yapmadık mı? Bunları da örtbas ediyorlar, bunlardan hiç bahseden yok. Bizim dergimiz Furkan Nesli Dergisi o dergide o ayı buna ayırmadık mı ”Darbeler Hakkın Gaspedilmesidir” başlıklı dergi çıkarmadık mı* Mitingde ben aynı şekilde Darbeler Hakkın Gaspedilmesidir demedim mi? Halkın oyuyla gelenler halkın oyuyla giderler, birisi halk tarafından seçildiyse silah zoruyla o yetkiyi alamazsın, bu bir hakkın gaspedilmesidir. Bununla ilgili konuşmadık bununla ilgili dergi de yazı yazmadım mı? Hiç birini görmek istemiyorlar.

Diyor Ki Neden Müritlerine Sokağa Çıkın Demedi? Ben Senin Emrinde Miyim Ya? Müsaade Ette Ne Yapacağıma Ben Karar Verim.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var, bu da benim yoğurt yiyişim. Ben sonuçta darbeye karşı olduğumu açıklamadım mı? Aynı gece hatta aynı anda canlı yayında açıkladım mı? Açıkladım. Sonra twit attım mı gecenin ikisinde? Attım, reddettim. Ondan sonra miting yaptık mı? Yaptık. Ben seninle beraber sokağa çıkmak zorunda mıyım? Sokağa çıkanlar ne diyorlar “Demokrasi”. Ben demokrasiyi İslam olarak görmüyorum ki. Ben İslam’ı istiyorum.