Hükümet Bir An Evvel Uyanmalı!

Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hocaefendi 22 Nisan da yaşanan acı olaydan sonra çeşitli programlarda açıklamalar yapmasının ardından 28 Nisan Cuma akşamı gerçekleştirdiği tefsir dersi sonrası olay ile ilgili sorulan soruları yanıtladı.

Hükümet Bir An Evvel Uyanmalı!
29 Nis 2017 15:20:18

Kendisine yöneltilen “Adana Konferansınızın engellenmesinde derin-dinsiz komitenin etkili olduğunu söylediniz. Bu ifade ile ne kastettiğinizi açıklar mısınız?” sorusuna; “Başörtüsüne el uzatan bir komite var. O komitenin bir ferdi olmasa başörtüsüne el uzatmaz. Din düşmanı o komite birinci planda AKP’nin seslenmeyeceği cemaatlere darbe vuruyor. Sonra ikinci plana gelecek AKP ile beraber olan STK’lara yada cemaatlere de darbe vurulacak” sözleri ile cevap verdi.

Konuşmasında 22 Nisanda yaşanan ilginç ve üzücü bazı olaylardan bahseden Hocaefendi “bu olay sebebi ile bütün emniyet teşkilatını suçluyor değiliz. Her teşkilatın içinde iyisi de olur, kötüsü de olur. Biz ne İskenderun olayından sonra ne bu olaydan sonra tümden polis düşmanı olacak değiliz. diyerek önemli açıklamalarda bulundu.

Ayrıca derin- dinsiz komiteden bahseden Hocaefendi “O din düşmanı gizli komite biraz daha güçlendiği zaman hükümete de racon kesmeye başlayacak. İşte o zaman eyvah ne hale geldik diyecekler. Ama o zaman onları durduramayacaklar. Eğer o noktaya gelmelerine müsaade ederlerse o din düşmanı komite onları da bitirecek. Bir an evvel uyanmalılar.” dedi ve dinsiz komitenin ne kadar tehlikeli olabileceğine işaret ederek hükümete önemli uyarılarda bulundu.

Cumartesi Günü Yaşanan Hadisede Yapılan Müdahale Tamamen Hukuksuzdu

Öncelikle şunu belirteyim; cumartesi günü yaşanan hadisede yapılan müdahale tamamen hukuksuzdu. Adana Valiliğinin Basın Açıklaması için getirdiği bir izin mecburiyeti yoktur. Bizde bir basın açıklaması yapacaktık hepsi bu.

 Yapılan Müdahale Tamamen Haksızlıktır, Zulümdür!

 Bu zulümde yaşanan olayları hepiniz gördünüz duydunuz. Binlerce insanlara yapılan bu zulmü gözlerinizle gördünüz içinde bulundunuz. Ben herkesin bilmediği bir iki noktaya temas etmek istiyorum.

Bu hadise sırasında TOMA bir kardeşimize yakın bir mesafeden çok şiddetli bir şekilde tazyikli gazlı su ile sıkıyor.Arkadaşımız arka üstü iki takla attı ve kürek kemiği kırıldıBir kardeşimizin ayağı üç yerden kırıldı. Bir kardeşimizin gözünün tam altına copla vuruldu, gözü şişti ve burnuna da vurulmasıyla burnu kırıldı. Benim bu şekilde bildiğim 12 tane olay var. Bir kardeşimizin ayağı döndü sakatlandı.Bir hanım kardeşimiz daha yeni hamileydi çocuğunu düşürdü. Buna benzer birçok hadisler oldu.

Bildiğiniz gibi mecbur kaldık merkez parkına girdik. O parka bile TOMA’lar ile girdiler. Basın açıklamasına katılmak isteyenlere izin vermediler dağıtmaya başladılar. Zalimce… Polis köpekleriyle, plastik mermilerle.. Bazı arkadaşlarımız plastik mermilerle yaralandılar. Parkın içine dahi girdiler Allah o TOMA’lardan birine cezayı verdi çamurun içine saplandı. Üzerimize geliyordu Allah cezasını verdi oraya saplandı hareket edemedi.

 Sonra merkez camiinin içerisine girdik bana orada yaşanan ilginç bir olayı anlattılar. O saatte camiinin kapısı kapalı. Bir kardeşimiz duvardan atlıyor bizim için kapıyı açmak istiyor. Çünkü açık olan kapılar uzakta en yakın kapı orası olduğu için oradan girmemiz gerekiyor. Binlerce insan o kadar yolu gidemez ayrıca bir taraftan zulüm ediyorlar, gaz sıkıyorlar, insanların hepsi boğuluyor. Öyle olunca en yakın kapıyı açmak istiyor ve ne oluyor biliyor musunuz? Cebinden çıkarttığı farklı bir anahtar kapıyı açıyor. Suphanallah! Ve o kapıdan içeriye girdik. Sizde oradaydınız hepiniz gördünüz 50 taneye yakın poliste camiye girdi. Yani orada da zulüm yapacaklar. Bizi bir türlü dağıtamadılar ya içlerine battı herhalde. 100 kişi bir tarafa 300- 500 kişi bir tarafa dağıtmak istediler. Ama Öncü Nesil cıva gibi tekrar birleşiverdi. Hani cıvayı parçalarsınız sonra hemen birleşiverir aynen öyle olduk. Bu onları çıldırttı. Onlar sanıyorlar ki biz bunları dağıtırız evlerine giderler öyle olmadığını gördüler.

 Ve hepiniz şahitsiniz camiinin avlusuna bile 50’ye yakın polis girdi. Sonra ben orada konuşma yaparken polisler geri çıkıyorlardı  herhalde zulüm etmekten vazgeçtiler diye düşündüm. Derken oraya gaz bombası attılar. Meğer orayı boşaltın gaz bombası atacağız diye haber gelmiş. Ve oraya gaz bombası attılar. Camiin avlusuna bile gaz bombası attılar. Ve benim konuşma yaptığım yere girebilmek için postalarıyla camiye girmişler. Camiin halılarına postallarıyla basarak benim konuşma yaptığım yerdeki kapıyı arkadan zorluyorlar. Bir ara bir ses geldi ben ne olduğunu anlamadım. Oradan kapıyı açacaklar güya bizi dağıtacaklar. Ayakkabılarıyla camiye girdiler bu ne hınç! Babanı mı öldürdük senin! Bu azgınlık neden?

Orada abdest alan arkadaşlara coplarla vurmuşlar. Namaz kılanlara burada namaz kılamazsınız diyorlar. Olayların şahitleri var. Diğer olaylara herkes şahit bazı olayları herkes bilmiyor sadece o an yaşayanlar biliyor ama bunlar oldu. İlginç bir şey daha söyleyeyim ona bağlı olarak başka bir şey daha söyleyeceğim.

Çocuk, gazın içinde nefes alamıyor, gözünü açamıyor,ağlaya ağlaya annesine “ burada polis amcalar var, onları çağırsak bizi kurtarsalar” diyor.  Annesi ne diyeceğini şaşırıyor “oğlum zaten onlar bizi bu hale getirdi” diyor.

Şimdi bu olay sebebi ile bütün emniyet teşkilatını suçluyor değiliz.

Her teşkilatın içinde iyisi de olur, kötüsü de olur. Biz ne İskenderun olayından sonra ne bu olaydan sonra tümden polis düşmanı olacak değiliz.

Başörtüsüne el uzatan bir komite var. O komitenin bir ferdi olmasa başörtüsüne el uzatmaz.

Eli arkadan kelepçelenmiş bir adama tekme adan kadın polis, bir kere sen teröristi mi kelepçeliyorsun?

Yaptıklarının hepsi suç!

Adalet olmadığı için memlekette adalet yerine gelmiyor. İkincisi kelepçelemişsin zaten tekmelemek neyin nesi? Buda suç! Polisin jop kullanma hakkı bazı yerlerde var keyfine göre vuramazsın.

Sonra bir arkadaşımız elini kaldırıyor polis vuruyor. Elini kaldırana vuramazsın polis! Haddini bil! Eşkıya mısın polis misin? Sen bunu PKK’cı ya yapamazsın. Bizim taşımız, silahımız yok ama Allah’ımız var.

Ben dinsiz komite dedim ama bazı dinsizlerin zoruna gidebilir. Ben o sözümü değiştireyim ‘din düşmanı dinsiz komite var’  zamanında camileri ahıra çevirenler onlar. Bir Müslüman gördüğü zaman cinleri tepesine çıkanlar.

Din düşmanı o komite birinci planda AKP’nin seslenmeyeceği cemaatlere darbe vuruyor. Sonra ikinci plana gelecek AKP ile beraber olan STK’lara yada cemaatlere de darbe vurulacak.

Bakın burası Adana. Yolarda görmüşsünüzdür; bize izin verilmeyen, konferans yapmamızın engellendiği Mimar Sinan’da aynı içerikli bir başka derneğe müsaade etmişler değil mi? Vali yardımcısı ne diyordu? İnsan biraz utanır. Makama gelmek adam olmak demek değil. Ne diyorlardı bize? Bu içerikli programlara izin yok. İşte yalanınız ortaya çıktı mı? Yarın aynı içerikli programa bize izin verilmeyen Mimar Sinan’da izin verildi mi verilmedi mi? Verildi. Bu nedir? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler ya, işte bu odur. Bu iznin verilmesinden rahatsız mıyım? Hayır. Onlarda yapsın başkaları da yapsın bizde yapalım. Rahatsız olduğumuz şey adaletsizlik. ‘Evet’çilere, onlarla beraber olanlara müsaade var bize yok. Hayırcı olmadığımız halde yok. Bu görünen kısmı.

Asıl mesele biz laikliği tenkit ediyoruz, asıl mesele bu. O din düşmanı gizli komite aslında bundan rahatsız.

Hükümeti de bu yönde yönlendiriyor. Bu sene bizim dışımızda hükümetle arası iyi olanlara izin verilebilir ama seneye ya da diğer seneye bakın göreceksiniz onlara izin verilmeyecek. Eğer bu düzen böyle devam ederse bu durum değişmezse memleket diktatörlüğe doğru gidiyor. Eğer bu böyle devam ederse o din düşmanı komite yakında AKP ile birlikte olanlara da vurmaya başlayacak göreceksiniz. Şimdilik AKP’nin zaten hoşlanmadığı vakıflara derneklere vuruyorlar. Zaten AKP’de bizden hoşlanmıyor. O din düşmanı komite rahat rahat vuruyor.

Başörtüsüne Bile El Uzatacak Kadar Pervasızlaşıyor

Ama bunlar biraz daha memleketi ele geçirdikleri zaman, devletin sinir uçlarını ele geçirdikleri zaman göreceksiniz AKP ile beraber olanlara da vurmaya başlayacaklar. Hatta Milli Eğitim Bakanlığında operasyonlar yapacaklar. Bakın mesela Kutlu Doğum Milli Eğitimden kaldırıldı. Hükümete müdahale etmeye başlıyorlar. Yakıda göreceksiniz Diyanete de başlayacaklar.  Kuran kursları yavaş yavaş kapatılacak.

Bu Din Düşmanı Komite Planlı Çalışıyor. Hesaplı Çalışıyor.

 Önce kimleri yok edebiliriz kimleri yok edersek hükümet ile aramız açılmaz önce oradan başlıyor. Ondan sonra sıra diğerlerin gelecek. O zaman ne zamandır? Tayyip Erdoğan’ın altı ve çevresi boşaltıldığı zamandır. Zaten epeyce boşlatıldı biraz daha boşaltıldığı zaman artık onlara karşı koyacak gücü kalmayacak. Ve o zaman daha aleni bir şekilde yapacaklar yapacaklarını. Hükümet şimdilik kendisi de zaten programlarımız engellediği için göz yumuyor. Başörtüsüne el uzatana da bir şey demiyor. Eğer bizim bir kardeşimizin değil de bir AKP’linin başörtüsüne el uzatılmış olsaydı o polis şimdi soruşturmada olurdu. Emniyet müdürü de dahil olmak üzere. Emniyet müdürü bizzat yönetti çünkü. Hepsi soruşturmadan geçerdi. Biz olunca hükümet görmezden geliyor. Görecekler yakında hükümetle beraber olanlara da sıra gelecek. Hatta şuanda da var zaten. Mesela bazı AKP’li hocalar susturuldu.. Hükümet hala uyuyor.

O din düşmanı gizli komite herkesi susturuyor.

Ve hükümetin düşmanlarını çoğaltıyor. Bir gün sıra kendilerine de gelecek.  O din düşmanı gizli komite biraz daha güçlendiği zaman hükümete de racon kesmeye başlayacak. İşte o zaman eyvah ne hale geldik diyecekler. Ama o zaman onları durduramayacaklar. Eğer o noktaya gelmelerine müsaade ederlerse o din düşmanı komite onları da bitirecek. Bir an evvel uyanmalılar.



0 Yorum

Yorum Yaz