• Anasayfa
  • ANALİZ Haberleri
  • Videoların aslını izledikten sonra ‘ Yanlış anlamışız, özür dileriz, biz sanki düşmanca konuşuyor gibi zannettik’ demeleri gerekmez miydi?

Videoların aslını izledikten sonra ‘ Yanlış anlamışız, özür dileriz, biz sanki düşmanca konuşuyor gibi zannettik’ demeleri gerekmez miydi?

Alparslan Kuytul Hocaefendi dün akşam gerçekleştirdiği tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen “Beyaz TV’ de birkaç gün üst üste sizinle ilgili yapılan yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna “videoların aslını izledikten sonra ‘biz yanlış anlamışız, özür dileriz, biz sanki düşmanca konuşuyor gibi zannettik’ demeleri gerekmez miydi? diyerek konuşmasının iyi niyetle yapılmış bir siyasi analiz olduğunu ifade eden önemli açıklamalarda bulundu.

Videoların aslını izledikten sonra ‘ Yanlış anlamışız, özür dileriz, biz sanki düşmanca konuşuyor gibi zannettik’ demeleri gerekmez miydi?
11 Şub 2017 15:07:09

Alparslan Kuytul Hocaefendi dün akşam gerçekleştirdiği tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen “Beyaz TV’ de birkaç gün üst üste sizinle ilgili yapılan yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna “videoların aslını izledikten sonra ‘biz yanlış anlamışız, özür dileriz, biz sanki düşmanca konuşuyor gibi zannettik’ demeleri gerekmez miydi? " diyerek konuşmasının iyi niyetle yapılmış bir siyasi analiz olduğunu ifade eden önemli açıklamalarda bulundu.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin açıklamasından satır başları;

Uzağa Baktım Ve Görebildiğim Kadarıyla İkazda Bulundum.

Dört gün üst üste kapanmış bir meseleyi tekrardan açtılar, biz onun cevabını vermiştik ‘kalemi kırılmıştır’ meselesini hatırlıyorsunuz. Ben onun cevabını verdim. Videonun kırpılmışını değil aslını izleyin dedim. Ben siyasi bir analiz yaptım sadece, uzağa baktım ve görebildiğim kadarıyla ikazda bulundum. O konuşmam da var şu olaylar hükümetin kaleminin kırıldığını gösteriyor. Bunlar gösteriyor ki hükümetin kalemi kırılmıştır, işi bitirilecektir, plan budur dedim. Ben onu dedikten 14 gün sonra darbe oldu. Takdir edeceklerine iftira ettiler. Hatırlarsanız o konuşmamı, o zaman yine açıklamıştım.

Ben Mi Kalemini Kırdım. Benim Ne Kalemini Kıracak Gücüm Var, Nede Öyle Bir Düşmanlığım Var. Ben sadece yanlışlarını tenkit ediyorum düşmanlık yapmıyorum. Ben sadece siyasi bir analiz yaptım ve gördüğümü söyledim.

Takdir Edeceklerine İftira Attılar.

O meseleyi o zaman açıklamıştık şimdi aylar sonra o meseleyi tekrar gündem yapmanın dört gün üst üste bunu hakkında konuşmanın ne âlemi var? Birinci günkü programda yine o kısaltılmış iftira olanı veriyorlar ‘Tayyip Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır, işi bitirilecektir.’ Şimdi bunu dinleyen insan ben kalemini kırmışım gibi anlar. Birinci günkü program o şekilde.

İkinci günkü programda o şekilde. Böyle olunca arkadaşlarımız tabi ki mailler çektiler, tweetler attılar. ‘Bu iftira bunun cevabı verilmişti, siz aslını izlemediniz mi ki, hala bunu gündeme getiriyorsunuz?’ Bunun üzerine üçüncü gün yani dün tamam, aslını izletelim dediler. Aslını da tam değil ama çoğunluğu vardı, hiç olmazsa bu kadarını yaptılar.

Kim Bu Talimatı Verdiyse Aslını İzlettirelim Dediyse Teşekkür Ediyorum Kendisine.

Programı idare eden kişinin düşündüğünü zannediyorum en azından bu kadarını yapmış oldular. Ve konuşmamı izlerken kendileri bile şaşırıyorlardı. Demek ki hiç izlememişler. Yani kalemi kırıldı ile neyi kastettiğim videoyu izlerken demeleri gerekmez mi ‘biz yanlış anlamışız, özür dileriz, biz sanki düşmanca konuşuyor gibi zannettik’ Hâlbuki konuşmanın sonunda ne diyorum hükümeti bu konu da ikaz ediyorum beni dinlerlerse onların hayrınadır, dinlemezlerse kendileri bilir.

 Belli Ki İyi Niyetle Konuşuyorum. Belli Ki Bir Tehlike Görüyorum Tehlikeyi Söylüyorum.

 Bunu görünce anladılar ne demek istediğimi Allah var iftira atamayız bana çok iftira attılar ama ben kimseye iftira atamam aynı lafları söylemediler. Ama hata etmişiz özür dileriz de demediler.

Sonra darbe gecesi yapmış olduğum açıklama onu da kim kırptıysa alçaklar öyle bir kırpmışlar ki ben kendimi izlediğim zaman şok oldum. Yapmaları gerekeni yaptılar onun da aslını izlettiler evet Allah var. O zaman da demeleri gerekirdi ki ‘ya Alparslan Hoca darbeye dua etmiyor hatta bakın çok şaşırıyor.’ Yani darbeyi bilmediğim belli.

Cumhurbaşkanının Bilmediğini Ben Nerden Bileyim, İstihbarat Bilmiyor Ben Mi Bileceğim?

Benim darbeye dua etmediğimi de anladılar. Darbeden memnun olmadığımı gördüler. Orda demeleri gerekmez mi? Biz yanlış anlamışız. Attıkları tweetler doğruymuş. Çünkü binlerce arkadaşımız tweet attı. ‘Konuşmanın aslı o değil, o montaj, kırpılmış ve mana bozulmuş aslını izleyin’ dediklerinde; biz kendimiz mi uyduruyoruz kendisi işte böyle söylüyor diyorlardı. Tamam öyle söylüyorum ama konuşmanın başı var sonu var yoksa anlaşılmaz. Zaten düşmanlarımız bunu böyle kasıtlı yaptılar. Bizi böyle tanıtmak için yaptılar. Ve aslını izledikleri zaman kendileri bile şaşırıyorlar. Ben orda beklerdim ki “Tamam biz hata etmişiz, özür dileriz” Bunu orda ki konuşmacılardan bir tanesi hakkına girdiysek hakkını helal etsin. Hata ettiysek özür dileriz dedi ama biz yanlış anlamışız darbeye dua etmiyormuş. Biz öyle zannettik, öyle konuştuk. Oysa öyle değilmiş ondan dolayı özür dilerim demiyor. Kalemi kırılmıştır meselesiyle siyasi bir analiz yapmış iyi niyetle konuşmuş biz yanlış anlamışız. Ve dediği de çıktı. Özür dileriz demiyor. Eğer hakkına girdiysek özür dileriz hakkını helal etsin diyor.

Tabii Ki Hakkımıza Girdin. Şimdi Ben Sana Hakkımı Haram Etsem Sen Ne Yapacaksın?

 Bu kadar insana sen beni kötü tanıttın. Evet üçüncü gün biraz hatanızı düzelttiniz. Sağ olun. Onu da takdir ediyorum. O videoların yayınlanmasında kimin emeği varsa ve kimin talimatı varsa. Ama iki gün boyunca bombardıman ettiniz beni. Öyle tanıttınız.  O programları izleyip aklında öyle kalanlar var. Üçüncü günkü programı izlememiş olabilirler.  Ne olacak şimdi?

 



0 Yorum

Yorum Yaz