Nereye bu gidiş?

TV'deki artistler aracılığıyla gençleri lüks hayat yaşama rüyalarına daldırarak gerçek hayatlarında bunu hedef haline getirmeyi amaçlayanlar, başardılar. Artık gençlik kariyer ve lüks hayat elde etmek için her şeyi yapabilir oldu...

Nereye bu gidiş?
16 Mayıs 2015 11:06:14

Sosyal medyada ünlü zenginlerin adeta harem hayatı yaşadığı ve birbirinden alımlı onlarca kadınla çekilen pozlarını paylaşan bu görgüsüzler aslında bir projenin parçası olarak asıl mesajlarını da sık sık el altından veriyorlar. Örneğin işini “profesyonel kumarbazlık” olarak tanımlayan bir soytarı havuzda iki kadınla verdiği bir pozu “evlenmek pek akıllıca değil” diyerek paylaşıyor.

Ülkemizde de yıllardır dizilerin neredeyse tamamında bu konuya alenen hizmet ediliyor. Dizilerin neredeyse tamamında önemli rollerde HOLDİNG sahipleri var. Sanki bu ülkede manav, mağaza sahibi, polis, subay, avukat hiç yokmuş gibi neredeyse her dizide mutlaka bir holding var.

Kahramanların evleri ise genelde yalılar, saray yavrusu villalar, köşkler, havuzlu bahçesi olan mekanlar. Bütün bunların sahipleri ise çoğunlukla son derece yakışıklı jönler. Tabii bu jönlere de makyajla son derece güzelleştirilmiş alımlı kadınlar eşlik ediyor.

Genç kızlara verilen mesaj belli: "Fabrika işçisi alıp ömür boyu sıkıntı mı çekeceksin? Bu zenginle zina et, metresi ol ama lüks yaşa. Zaten bu dünyaya ne için geldin ki?"

Genç erkeklere verilen mesaj ise daha beter: “Evlenip ne yapacaksın. Çal, çırp yeter ki paraya kavuş. Ondan sonra istediğin gibi bir harem kur, gönlün ne istiyorsa onu yap.”

İşte bunun bir örneği de bir kamera şakasında yaşandı. Aslında bunun pek çok örneğini de daha önce görmüştük. Bir genç yolda gördüğü kızla tanışmak istedi. Genç kız teklifi reddedince senaryo gereği oradan geçen evsiz kişi gençten yardım istediğinden genç cebinden bir tomar para çıkarıp evsize verince kız onun tuzu kuru olduğunu anlayarak teklifi kabul etti.  Genç ise bunun bir şaka olduğunu açıklayarak kızın yüzüne paraları fırlatarak onu aşağıladı.

Buna benzer birçok şakada ise önde park etmiş ultra lüks bir araba arkasında ise normal bir araba dururken gencin biri gördüğü kadınlara arabaları göstererek gezme, buluşma teklif ediyor. Kadınların çoğu “bu kadar pahalı arabası olan elbette zengindir” diyerek kabul ediyorlar. Sonra adam arkadaki normal hatta döküntü arabanın kapısını açıp “hadi gidelim” deyince kadınlar birden fikirlerini değiştiriyorlar.

Bütün bu olgular insanların aileye olan güvencini sarsması yanında bu şaka programları da aslında çaktırmadan aynı amaca hizmet ediyor. Sonuçta buluşma teklif ettiği 30 kadının neredeyse tamamı lüks arabası var diye adamla gece gezmesine gitmeyi kabul ediyorsa, o lüks arabalardan almak için hele ki günümüzün iradesi iğdiş edilmiş gençleri, gerekirse her türlü pisliğe girmeyi göze almaz mı?

Tüm bunları görünce toplumun Allah'tan korkan, İslami ve insani değerlere sımsıkı bağlı, hayatını Allah'ın rızasına göre şekillendirecek bir nesle olan ihtiyacı daha da net görülmektedir. Peki nerede bu nesil? Nerede ömrünü Allah'ın rızasına adayan nesil?



0 Yorum

Yorum Yaz