Somon Balıkları

Yeryüzünü ve gökyüzünü harikulade sanat eserleriyle süsleyen Allah Celle Celaluhu, Kur’an-ı Kerim’de “Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır…”1 buyurur. Ot ve saman yiyen bir hayvanın süt vermesi, devenin çöl sıcağına uygun yaratılışı ve buzullarda -50 C’de dahi yaşamını sürdüren penguenler; hayvanların Allah’ın üstün sanatını gösteren ibretlerle dolu olduğunu gözler önüne sermektedir.

Somon Balıkları
06 Kas 2016 11:04:33

Yeryüzünü ve gökyüzünü harikulade sanat eserleriyle süsleyen Allah Celle Celaluhu, Kur’an-ı Kerim’de “Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır…”1 buyurur. Ot ve saman yiyen bir hayvanın süt vermesi, devenin çöl sıcağına uygun yaratılışı ve buzullarda -50 C’de dahi yaşamını sürdüren penguenler; hayvanların Allah’ın üstün sanatını gösteren ibretlerle dolu olduğunu gözler önüne sermektedir.

Bu yazımızda çok ilginç bir göçmenden bahsedeceğiz. Kuzey Amerika’nın Batı kıyılarındaki nehirlerinde dünyanın en ilginç göçmenlerinden biri yaşar. Bu canlı nehirlerde dünyaya gelip, biraz büyüyünce denizlere doğru göç eden, oradan Pasifik Okyanusu’na ulaşan ve yıllar sonra tüm zorluklara ve tehlikelere rağmen tekrar doğduğu yere dönen; SOMON BALIKLARI’dır.

SOMONLARIN HAYAT SERÜVENİ

Somonlar yumurtalarını çoğunlukla yaz sonu veya sonbaharda, akarsularda bırakırlar. Kuluçka dönemi bittikten sonra, genellikle kış sonunda yumurtalardan minik yavrular çıkar. Yavruların karınlarının altında gelişmeleri için ilk aşamada gerekli olan besini içinde bulunduran, yumurta sarısı şeklinde bir kese vardır. Yavrular ilk dönemlerinde ortaya çok çıkmazlar ve yumurta sarısı keselerini tamamen tüketinceye kadar yırtıcı hayvanlara karşı korunurlar. Birkaç hafta sonra somonlar, akarsuyun içinde kendilerine yiyecek arayacak büyüklüğe ulaşırlar. Yaklaşık 1 yıl boyunca akarsuyun içinde yaşamayı sürdürürler ve bu arada giderek büyürler.

Bahar geldiğinde binlerce somon, nehir yatağı boyunca göç etmeye başlar. Genç somon balıkları hayatlarının ilk göçlerinde içinde bulundukları ırmakta akıntı boyunca ilerleyeceklerdir. Denize doğru yaptıkları yolculukta çağlayanlar, kirli sular ve kendilerini avlamak isteyen büyük balıklar gibi türlü tehlikelerle karşı karşıya gelirler. Nehirden aşağıya, okyanusa doğru yüzerken somon balıklarında bazı fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Burada balıklar tatlı suda yaşayan canlılarken, tuzlu okyanus sularına adapte olurlar. Bu işlem balık yumurtlamak için nehre döndüklerinde tekrar değişir. Nehrin ağzında tuzlu suya alışmak için bir süre geçirdikten sonra, yetişkin olarak zamanlarının çoğunu geçirecekleri okyanusa doğru yol alırlar. Haftalar boyunca sürecek olan bu yolculuklarının sonunda somonlar hedeflerine yani Pasifik Okyanusu’na ulaşırlar. Denizlerde birkaç yıl geçirdikten sonra iyice gelişip üreme olgunluğuna erişenler ise hayret verici yeni bir göçe başlayacaklardır.

SOMON BALIĞININ ZORLU YOLCULUĞU

Somonlar yıllar önce denize varmak için geçtikleri nehir yatağında, şimdi tam ters yönde, yani akıntıya karşı yüzmeye başlarlar. Karşılarına çıkan hiçbir engel onları yıldırmaz. Şelalelerle karşılaştıklarında suyun içinden yukarı zıplayarak yollarına devam ederler. 3 metrelik engelleri dahi zıplayarak aşabilirler. 
Somonun dönüş yolculuğunun sonundaki hedefi, yumurtadan çıktığı yerdir. Çünkü somonlar yumurtlamak için doğdukları ırmak yatağına giderler. Burada kısaca özetlediğimiz bu güç yolculukta daha birçok zorlu nokta vardır.

Bunlardan ilki, balığın kat etmesi gereken mesafenin uzunluğudur. Açık denizlerde seyreden somonların amaçlarına ulaşmaları için binlerce kilometre yüzmeleri gerekmektedir. Somonların büyük kısmı yaklaşık 4.000 kilometrelik bir mesafe kat ederler. Somon balığı hedefine ulaşmak için öncelikle akıntının ters istikametine doğru ırmağın kuvvetli akıntısıyla mücadele eder. Kimi zaman su yüzeyinden yaklaşık 3 metre kadar yükseğe sıçrayarak şelale ve çağlayanları aşar. Kimi zaman da üst yüzgecinin su dışında kalmasına neden olacak kadar sığ sulardan geçer. Üstelik bu sığ sularda, kendisini avlamak için bekleyen kuşlar, ayılar gibi yabani hayvanların tehditleriyle karşılaşır.

Dikkat çeken bir diğer nokta ise somonların yaptıkları ideal zamanlamadır. Somonlar uzun yolculuklarını tam yumurtlama dönemlerine denk getirecek şekilde planlarlar. Örnek olarak Atlantik somonlarını verebiliriz. Bu balık türü, günde ortalama 6-7 kilometre yüzerek gideceği yere ulaşır; ilkbaharın sonunda başladığı göçünü sonbahar aylarının sonuna doğru tamamlamış olur.

SOMONLARIN MUCİZEVİ YÖN TAYİNİ

Somon balığının çözmesi gereken ilk önemli sorun, gençlik dönemindeki yolculuğunda içinde gezindiği akarsuyun denize dökülen ağzını bulmaktır. Çünkü dönüş yolculuğunda izleyeceği rotayı ona göre belirleyecektir. Somonlar bu konuda hiç hataya düşmezler. Bir zamanlar denize açıldıkları ırmağın ağzını tek bir denemede kolaylıkla bulurlar.

Öncelikle somonun rotasını tespit ederken bazı önemli kararlar alması gerekir. Balık, karanın oldukça içlerinde, bir ırmağın herhangi bir kolunda dünyaya gelmiştir. Nehirler de kimi zaman çeşitli kollardan oluşurlar. Dolayısıyla somon geldiği yere tekrar ulaşabilmek için nehrin her kola ayrılışında doğru tarafa yönelmek zorundadır. Nitekim somonlar hayatlarında sadece bir defa geçtikleri yolları şaşırmadan bulur; her defasında kendilerini doğdukları yere götürecek nehir koluna saparlar. Somonların yolculuklarını çok daha şaşırtıcı yapan bir detay vardır. Balık, yolculuğu boyunca çok büyük bir çaba gösterir ve aşırı bir güç harcar, fakat buna rağmen herhangi bir gıda almaz. Çünkü yorucu göçü sırasında kendisine gerekecek enerjiyi önceden depolamıştır.

Kur’an’ı Kerim’de; “Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp – denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır)”2 buyurulmaktadır. Düşünen her insan somonların başardıkları işin mucizevi yönünü hemen görecek ve bunu üstün bir gücün yol göstermesiyle yani ilhamıyla gerçekleştirdiklerini hemen anlayacaktır.

Somon balıklarının bu müthiş yolculuğu nasıl gerçekleştirdiğini anlamak amacıyla Amerika’daki Wisconsin Lake laboratuvarlarında çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar sonucunda somonların yönlerini belirlerken koku alma duyularını da kullandıkları ortaya çıkmıştır.

Somonların burunları iki deliklidir. Su bir delikten girer, diğer delikten çıkar. Bu delikler balığın soluk almasıyla eş zamanlı olarak açılıp kapanacak şekilde tasarlanmıştır. Herhangi bir kokulu madde ihtiva eden su buruna girdiğinde, balığın burnundaki alıcılar kimyasal olarak uyarılır. merkezi sinir sistemine ulaştırılır. Balık bu sayede kokuyu algılar.

Bilim adamları araştırmanın sonuçlarına dayanarak balıkların insanla kıyaslanamayacak kadar güçlü bir koku alma duyusuna sahip oldukları kanaatine varmışlar ve şu sonuca ulaşmışlardır: Her suyun her nehrin kendine has bir kokusu vardır. Genç somon denize doğru yaptığı ilk yolculuğu sırasında kokuları tek tek hafızasına almaktadır. Dönüş yolculuğunda da hafızasındaki kokuların yardımıyla doğduğu yeri bulmaktadır. Başka bir deneyde de koku alma duyularından yoksun bırakılan somonların, şaşırdıkları ve yollarını bulamadıkları görülmüştür.

Balığa, doğduktan sonra denize gitmesini, burada yıllar süren uzun bir yolculuk yapmasını, sonra da doğduğu nehir yatağına geri dönmesini emreden bir “Program’ın” var olması, başlı başına büyük bir mucizedir.

Bütün bunlar, somonun kendisine belirlenen göç yolu için özel olarak yaratılmış bir canlı olduğunu açıkça göstermektedir. Somon balıklarını bu mükemmel özelliklerle birlikte yaratan ise tüm canlıların Yaratıcısı ve âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tır. Bu sonsuz ilmin ve harika yaratılış sırlarının bizleri kâinat kitabını okumaya (tefekkür) sevk etmesi ve muhabbetullaha ulaştırması ümidiyle.

Allah’a emanet olun.

1. Nahl Suresi, 66
2. Hud Suresi, 56



0 Yorum

Yorum Yaz