Telefonunuzu almadan önce SAR değerini kontrol ettiniz mi?

Telefonlarımız neredeyse bütün gün elimizde. Radyasyon gibi zararlarını bilmemize rağmen telefonlarımızda vazgeçemiyoruz. Peki, telefonun bu zararlarını bir nebze olsun azaltmamıza yardımcı olan SAR değeri hakkında bir bilgiye sahip miyiz?

Telefonunuzu almadan önce SAR değerini kontrol ettiniz mi?
08 Kas 2016 10:30:27

Fakat artık günümüzde telefonlar hayatımızda haberleşmeden ziyade bambaşka bir boyut kaplıyor.

Telefonların sayısız faydası var, fakat öyle bir zararları da var ki!

Telefonların yararları sayamayacağımız kadar fazla, fakat radyasyon yayarak verdiği zarar bütün faydaları örtebiliyor.

Telefonunuzun ne kadar radyasyon yaydığını SAR değerine bakarak öğrenebilirsiniz.

SAR (Spesific Absorption Rate - Özgül Emilim Oranı) değeri halk arasında, yanlış çeviri sonucu ''telefonun yaydığı radyasyon değeri'' olarak biliniyor.

Halk arasındaki tanımını yaptık. Doğru tanım ise…

Elektromanyetik bir ortamda maruz kalınan radyo frekansının, insan vücudu tarafından absorbe edildiği enerji değeridir. Yani SAR'ı sadece telefonlar değil, MRI gibi elektromanyetik alan oluşturan cihazlar da üretir.

"SAR değeri nasıl belirtilir?" diye merak ediyorsanız…

Konuşmamız gerektiği zamanlar telefonu kulağımıza götürdüğümüz için, SAR'ın en çok etki ettiği bölge başımızdır. Bunun için ölçümler, baş bölgesinden ya da küçük bir örnek doku hacmi (genellikle 1 ya da 10 gram) üzerinden yapılır. Doku kütlesi tarafından absorbe edilen enerji W/kg olarak belirtilir.

Her bölgenin bir SAR değeri vardır

Amerika: Federal İleşitim Komisyonu'nun (FCC) aldığı karar göre, 1 gram doku üzerinde absorbe edilen SAR değeri, en fazla 1.6 W/kg.

Uluslar Arası Elekroteknik Komisyonu (IEC) standartlarını kabul ediyor. Yani 10 gramlık doku üzerinde absorbe edilen SAR değeri, en fazla 2 W/kg.

SAR değerinin sağlığa kısa ve uzun vadede zararları hakkında Dünya Sağlık Örgütü bir açıklama yaptı.

Kısa sürede görülebilecek etkilerin en belirgin olanı radyo frekans enerjisinin, vücut ya da beyin gibi belirli organlar üzerindeki sıcaklığı arttırmasıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan uzun süreli radyo frekans alanı testlerinde, kanseri tetikleyebilecek bir olgu bulamamışlar. Çocuk, ergen ve yetişkinler için hala araştırmalar devam ediyor.



0 Yorum

Yorum Yaz